sus ne demek ingilizce

sus ne demek ingilizce: ifadesinin anlamı ve kullanımı

“Sus” kelimesi, İngilizce’de “if” kelimesine karşılık gelir. “If” kelimesi, bir cümlede koşul belirten bir bağlaç olarak kullanılır. Koşul gerçekleşirse, cümlede belirtilen sonuç da gerçekleşir. Örneğin:

  • If you study hard, you will pass the exam. (Eğer çok çalışırsan, sınavı geçersin.)
  • If it rains, we will stay home. (Yağmur yağarsa, evde kalırız.)
  • If you don’t like it, you can leave. (Eğer beğenmiyorsan, gidebilirsin.)

“If” kelimesi, ayrıca bir cümlede olasılık belirten bir bağlaç olarak da kullanılabilir. Bu durumda, cümlede belirtilen sonuç, koşulun gerçekleşme olasılığına göre değişir. Örneğin:

  • If you win the lottery, you will be rich. (Piyangoyu kazanırsan, zengin olursun.)
  • If you go to the beach, you might see a dolphin. (Plaja gidersen, bir yunus görebilirsin.)
  • If you eat too much, you will get sick. (Çok fazla yemek yersen, hastalanırsın.)

“If” kelimesi, bir cümlede varsayım belirten bir bağlaç olarak da kullanılabilir. Bu durumda, cümlede belirtilen sonuç, koşulun gerçek olduğu varsayımına göre gerçekleşir. Örneğin:

  • If I were you, I would go to the doctor. (Eğer senin yerinde olsaydım, doktora giderdim.)
  • If you had told me, I would have helped you. (Bana söyleseydin, sana yardım ederdim.)
  • If the world were a better place, there would be no war. (Dünya daha iyi bir yer olsaydı, savaş olmazdı.)

“If” kelimesi, bir cümlede amaç belirten bir bağlaç olarak da kullanılabilir. Bu durumda, cümlede belirtilen sonuç, koşulun gerçekleşmesi amacıyla yapılır. Örneğin:

  • I study hard so that I can pass the exam. (Sınavı geçebilmek için çok çalışıyorum.)
  • We went to the beach so that we could swim. (Yüzmek için plaja gittik.)
  • I ate too much so that I got sick. (Çok fazla yemek yedim ve hastalandım.)

“If” kelimesi, bir cümlede sonuç belirten bir bağlaç olarak da kullanılabilir. Bu durumda, cümlede belirtilen sonuç, koşulun gerçekleşmesinin sonucudur. Örneğin:

  • If you study hard, you will pass the exam and get a good job. (Eğer çok çalışırsan, sınavı geçersin ve iyi bir iş bulursun.)
  • If it rains, we will stay home and watch a movie. (Yağmur yağarsa, evde kalırız ve film izleriz.)
  • If you don’t like it, you can leave and find something else. (Eğer beğenmiyorsan, gidebilir ve başka bir şey bulabilirsin.)

“If” kelimesi, İngilizce’de çok sık kullanılan bir bağlaçtır. Bu bağlaç, çeşitli amaçlarla kullanılabilir ve cümleye farklı anlamlar kazandırabilir.


Yayımlandı

kategorisi