Swan: Kuğu
Anlamı:
- Büyük, uzun boyunlu, su kuşu.
- Beyaz veya siyah tüyleri olan bir su kuşu.
- Kuğu gibi zarif ve güzel bir kadın.
- Kuğu gibi zarif ve güzel bir şey.
Örnekler:
- A swan swam gracefully across the lake. (Bir kuğu gölde zarifçe yüzdü.)
- The swan’s feathers were as white as snow. (Kuğunun tüyleri kar kadar beyazdı.)
- She was a swan among the ducks. (O, ördekler arasında bir kuğuydu.)
- The swan’s song was beautiful. (Kuğunun şarkısı güzeldi.)
İfadeler:
- A swan song: Bir kişinin ölmeden önceki son eseri veya performansı.
- To be a swan: Çok güzel veya zarif olmak.
- To sing like a swan: Çok güzel şarkı söylemek.
Kökeni:
Swan kelimesi, Eski İngilizce “swan” kelimesinden gelir. Bu kelime, Proto-Cermen “swanon” kelimesinden türemiştir. Bu kelime, “yüzmek” anlamına gelen “swemman” fiilinden türemiştir.
Kullanımı:
Swan kelimesi, genellikle olumlu bir anlamda kullanılır. Ancak, bazen alaycı veya aşağılayıcı bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “He’s a swan” ifadesi, bir kişinin çok güzel veya zarif olduğunu ifade etmek için kullanılabilir. Ancak, aynı ifade, bir kişinin çok kibirli veya kendini beğenmiş olduğunu ifade etmek için de kullanılabilir.
Çeviri:
Swan kelimesi, Türkçeye “kuğu” olarak çevrilir.