Sözlükte tabasbusat kelimesinin manası:
- (Tabasbus. C.) Tabasbuslar, alçakça yalvarmalar, yaltaklanmalar. (Osmanlıca'da yazılışı: tabasbusât)
tabasbusat ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
- mütebasbısın (Mütebasbıs. C.) Yaltaklananlar, tabasbus edenler. (Osmanlıca'da yazılışı: mütebasbısîn)
- denaetkarane Alçakçasına, alçakça. (Osmanlıca'da yazılışı: denaet-kârâne)
- mütebasbısane Yaltaklanarak, tabasbus ederek. (Osmanlıca'da yazılışı: mütebasbısâne)
- lat İslamdan önce Arapların Kabe'de bulunan putlarından biri. (Osmanlıca'da yazılışı: lât) Yalamak. Yapışmak. (Osmanlıca'da yazılışı: lat' (lutû')) Sakınmak, sakındırmak. (Osmanlıca'da yazılışı:…
- istianat (İstiane. C.) İstianeler, yalvarmalar.
- tabasbus Yaltaklık.
- yaltakçılık Yaltaklık, tabasbus.
- tabasbus etmek Yaltaklanmak.
- idad Saymak. Sayı. Hesab etmek. Korkutmak. (Osmanlıca'da yazılışı: id'ad) Hazırlama. Yetiştirme. Geliştirme. (Osmanlıca'da yazılışı: i'dad)
- geh Kelimenin sonuna eklenerek yer veya zaman ifade eder. (Osmanlıca'da yazılışı: geh (gâh)) Ara sıra. Bazan. (Osmanlıca'da yazılışı: geh(î))
- dad Osmanlı alfabesinin onyedinci harfidir. Adalet. Hak, doğruluk. (Osmanlıca'da yazılışı: dâd) Husumet, düşmanlık. (Osmanlıca'da yazılışı: da'd) Baba, babacığım
- esabı (Üsbu'. C.) Haftalar, yedi günlük zamanlar. (Osmanlıca'da yazılışı: esabî') Gayet güzel ve beyaz göz. (Osmanlıca'da yazılışı: es'abî)
- tebid (C.: Te'bidat) (Ebed. den) Ebedileştirme, sonsuzlaştırma. (Osmanlıca'da yazılışı: te'bid) Uzaklaştırma. Bir yerden bir yere sürme, kovma. (Osmanlıca'da yazılışı: teb'id)
- sila Arınmış, temizlenmiş nesne. (C.: Seali) Helak. (Osmanlıca'da yazılışı: si'la) Bedende olan ur. (Osmanlıca'da yazılışı: sil'a)
- lan Ulan Örnek: İte bak lan, dedi, nasıl da horozlanıyor? N. Cumalı Hakikatsızlık, vefasızlık. (Osmanlıca'da yazılışı: lân) Lanet etme. Lanetleme. (Osmanlıca'da…