table ne demek

Table

İngilizce Anlamı:

  1. A flat surface with legs, typically used for eating, working, or displaying objects.
  2. A piece of furniture with a flat top and legs, typically used for eating, working, or displaying objects.
  3. A flat surface on which something is placed or displayed.
  4. A group of people seated together at a table, especially for a meal or a meeting.
  5. A list of data arranged in rows and columns, typically used to organize and present information.
  6. A mathematical function that assigns a value to each element of a set.
  7. A flat, horizontal surface, typically made of wood or metal, used for various purposes such as eating, working, or displaying objects.
  8. A piece of furniture consisting of a flat top supported by legs, typically used for eating, working, or displaying objects.
  9. A flat surface on which something is placed or displayed, such as a table in a restaurant or a table in a laboratory.
  10. A group of people seated together at a table, especially for a meal or a meeting, such as a table of friends at a restaurant or a table of delegates at a conference.

Türkçe Anlamı:

  1. Yemek yemek, çalışmak veya nesneleri sergilemek için kullanılan, genellikle bacaklı düz bir yüzey.
  2. Yemek yemek, çalışmak veya nesneleri sergilemek için kullanılan, genellikle bacaklı düz bir yüzeye sahip mobilya parçası.
  3. Üzerine bir şeyin yerleştirildiği veya sergilendiği düz bir yüzey.
  4. Özellikle yemek veya toplantı için bir masada birlikte oturan kişiler grubu.
  5. Genellikle bilgileri düzenlemek ve sunmak için kullanılan, satır ve sütunlara göre düzenlenmiş veri listesi.
  6. Bir kümenin her bir elemanına bir değer atayan matematiksel bir fonksiyon.
  7. Genellikle yemek yemek, çalışmak veya nesneleri sergilemek gibi çeşitli amaçlar için kullanılan, genellikle ahşap veya metalden yapılmış düz, yatay yüzey.
  8. Genellikle yemek yemek, çalışmak veya nesneleri sergilemek için kullanılan, bacaklarla desteklenen düz bir üstten oluşan mobilya parçası.
  9. Bir restorandaki masa veya bir laboratuvardaki masa gibi, üzerine bir şeyin yerleştirildiği veya sergilendiği düz bir yüzey.
  10. Özellikle bir restorandaki arkadaş masası veya bir konferanstaki delegeler masası gibi, özellikle yemek veya toplantı için bir masada birlikte oturan kişiler grubu.

Table İle İlgili Örnek Cümleler:

  • The family gathered around the table for dinner. (Aile akşam yemeği için masanın etrafında toplandı.)
  • The teacher placed the book on the table. (Öğretmen kitabı masanın üzerine koydu.)
  • The data is presented in a table on page 10. (Veriler 10. sayfadaki bir tabloda sunulmaktadır.)
  • The function f(x) is defined by the following table. (f(x) fonksiyonu aşağıdaki tablo ile tanımlanmıştır.)
  • The table is made of solid oak. (Masa masif meşeden yapılmıştır.)
  • The table is six feet long and four feet wide. (Masa altı fit uzunluğunda ve dört fit genişliğindedir.)
  • The table has a drawer on each side. (Masada her iki tarafında bir çekmece vardır.)
  • The table is covered with a tablecloth. (Masa bir masa örtüsüyle örtülüdür.)
  • The table is set for dinner. (Masa akşam yemeği için hazırlanmıştır.)
  • The table is cleared after dinner. (Masa akşam yemeğinden sonra temizlenir.)

Yayımlandı

kategorisi