tahta göğüslü sözlük anlamı nedir?

Sözlükte tahta göğüslü kelimesinin manası:

Çok küçük, zayıf göğüslere sahip
Örnek: Bu kızın inceliği, plajlarda moda olan tahta göğüslü, kalçasız mayolulara pek benzemiyor. H. E. Adıvar

tahta göğüslü ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

tahta perde: İki yeri birbirinden ayıran tahta duvar Örnek: Tahta perde ile çevrilmiş küçük bir bahçeleri vardı. H. E. Adıvar Devamını Oku
tahta: Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç. Bu ağaçtan yapılmış Örnek: Bilet toplanan tahta parmaklıktan geçtik. Ö. Seyfettin Bu… Devamını Oku
plank: Kalın tahta, döşemelik tahta Dayanak, destek Parti programında madde Kalas döşemek, tahta kaplamak Kızartıp veya haşlayıp servis yapmak Dili fırlatmak… Devamını Oku
peyke: Genellikle eski iş yerlerinde ve evlerde bulunan, duvara bitişik alçak, tahta sedir, kerevet Örnek: Tıpkı köyünde bir kahvenin peykesi üstüne… Devamını Oku
kenarlı tahta: Tomruğun genellikle özünden uzak yerlerinden çıkarılan ve kenarları olduğu gibi bırakılan tahta. Bk. kenarlı tahta Devamını Oku
tahta blok: Üzerine bir yazı ya da biçim oyulmuş olan ve basım işinde kullanılan tahta levha. Devamını Oku
boarding: Tahta kaplama, tahta parmaklık Tahta kaplama, parmaklık (tahta), yiyecek içecek, rampa Devamını Oku
bebek: Meme veya kucak çocuğu. Plastik, tahta, bez vb.nden yapılan insan biçiminde oyuncak Örnek: Yarın seni bonmarşeye götüreceğim, beğendiğin bebeği alacağım.… Devamını Oku
throne: Tahta çıkarmak, tahta çıkmak, hükümdar olmak Taht Hâkimiyet, saltanat Tahtta oturan kimse, kral, hükümdar (argo) alafranga tuvalette oturacak yer Tahta… Devamını Oku
ensiz: Eni küçük olan, dar Örnek: Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. E. B. Koryürek Devamını Oku
mallet: Tahta veya lastik başı olan çekiç Spor sopa. Tokmak, çekiç (tahta uçlu) Devamını Oku
board: Tahta döşemek, tahta kaplamak; yiyecek sağlamak (parayla); binmek; pansiyoner olarak kalmak Kereste, tahta Çoğ., (tiyatro) sahne Oyun tahtası (satranç) Mukavva… Devamını Oku
göğüslüce: Biraz iri göğüslü. Devamını Oku
block: Bloke etmek, engellemek, tıkamak, kapamak, kalıplamak, durdurmak Büyük parça (ağaç, kayab.) Bitişik bir sıra bina Blok İki kavşak arasındaki mesafe… Devamını Oku
blackboard: Kara tahta, taştahta. Kara tahta, tahta (okul) Devamını Oku