Taut
İngilizce Anlamı:
- (bir ip, halat veya benzeri) sıkıca gerilmiş, gergin.
- (bir kas veya vücut parçası) gergin, sıkı.
- (bir zihin veya ruh hali) gergin, kaygılı.
- (bir durum veya koşul) gergin, zorlu.
Türkçe Anlamı:
- Gergin, sıkı.
- Kaygılı, endişeli.
- Zorlu, sıkıntılı.
Örnek Cümleler:
- The rope was taut, and I could feel the tension in my hands. (İp gergindi ve ellerimdeki gerginliği hissedebiliyordum.)
- Her muscles were taut, and she could feel the sweat beading on her forehead. (Kasları gergindi ve alnında ter damlaları oluştuğunu hissedebiliyordu.)
- The atmosphere was taut with anticipation, and everyone was waiting for the news. (Ortam beklentiyle gergindi ve herkes haberi bekliyordu.)
- The situation was taut, and it seemed like anything could happen. (Durum gergindi ve her şeyin olabileceği gibi görünüyordu.)
Taut ifadesinin kullanımına ilişkin ek bilgiler:
- Taut ifadesi genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır.
- Taut ifadesi, bir durumun veya koşulun zorluğunu veya sıkıntılılığını vurgulamak için kullanılır.
- Taut ifadesi, bir kişinin kaygılı veya endişeli ruh halini توصيف etmek için kullanılır.
- Taut ifadesi, bir kasın veya vücut parçasının gerginliğini توصيف etmek için kullanılır.
- Taut ifadesi, bir ipin veya halatın sıkıca gerilmiş olduğunu توصيف etmek için kullanılır.
Taut ifadesinin eş anlamlıları:
- Tense
- Tight
- Strained
- Stressed
- Anxious
- Worried
- Difficult
- Challenging
Taut ifadesinin zıt anlamlıları:
- Loose
- Relaxed
- Calm
- Peaceful
- Easy
- Simple
Taut ifadesinin kökeni:
Taut ifadesi, Eski İngilizce “teah” kelimesinden türemiştir. Teah kelimesi, “gergin” veya “sıkı” anlamına geliyordu. Taut ifadesi, 13. yüzyılda İngilizce’ye girmiştir.
Taut ifadesinin kullanımına ilişkin örnekler:
- The rope was taut, and the climber could feel the strain in his arms. (İp gergindi ve tırmanıcının kollarındaki gerginliği hissedebiliyordu.)
- The muscles in her neck were taut, and she could feel the tension headache coming on. (Boynundaki kaslar gergindi ve gerilim baş ağrısının geldiğini hissedebiliyordu.)
- The atmosphere in the room was taut, and everyone was waiting for the boss to make a decision. (Odada atmosfer gergindi ve herkes patronun karar vermesini bekliyordu.)
- The situation in the country was taut, and it seemed like civil war could break out at any moment. (Ülkedeki durum gergindi ve her an iç savaş çıkabilecek gibi görünüyordu.)
Sonuç:
Taut ifadesi, gerginlik, sıkıntı veya kaygıyı توصيف etmek için kullanılan bir sıfattır. Taut ifadesi, genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır. Taut ifadesinin eş anlamlıları arasında tense, tight, strained, stressed, anxious ve worried bulunur. Taut ifadesinin zıt anlamlıları arasında loose, relaxed, calm, peaceful, easy ve simple bulunur. Taut ifadesi, Eski İngilizce “teah” kelimesinden türemiştir. Taut ifadesi, 13. yüzyılda İngilizce’ye girmiştir.