Temaşa Etmek
İngilizce Anlamı:
- To watch
- To look at
- To observe
- To view
- To witness
- To attend
- To be present at
Türkçe Anlamı:
- İzlemek
- Bakmak
- Gözlemlemek
- Görmek
- Şahit olmak
- Katılmak
- Bulunmak
Temaşa Etmek İle İlgili Örnek Cümleler:
- Tiyatro oyununu temaşa ettik. (We watched the play.)
- Manzarayı temaşa ettik. (We looked at the scenery.)
- Kuşların uçuşunu temaşa ettik. (We observed the birds flying.)
- Güneşin doğuşunu temaşa ettik. (We viewed the sunrise.)
- Kazayı temaşa ettik. (We witnessed the accident.)
- Düğüne temaşa ettik. (We attended the wedding.)
- Toplantıda temaşa ettik. (We were present at the meeting.)
Temaşa Etmek İle İlgili Deyimler:
- Gözünü ayırmamak: Bir şeye dikkatle bakmak.
- Gözünü kırpmadan bakmak: Bir şeye çok dikkatli bakmak.
- Göz ucuyla bakmak: Bir şeye dikkatsizce bakmak.
- Göz gezdirmek: Bir şeye hızlıca bakmak.
- Göz atmak: Bir şeye kısaca bakmak.
Temaşa Etmek İle İlgili Atasözleri:
- Göz görmeyince gönül katlanmaz.
- Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
- Gözden geçiren gönülden geçirir.
- Gözden düşen dilde düşer.
- Gözden düşen silinir gider.
Temaşa Etmek İle İlgili Şiirler:
- Temaşa
Gözlerim açık,
Dünyayı temaşa ediyorum.
Dağları, tepeleri,
Ormanları, ovaları,
Denizleri, gölleri,
Nehirleri, dereleri.
Gözlerim açık,
Hayatı temaşa ediyorum.
Doğan çocukları,
Büyüyen gençleri,
Yaşlanan ihtiyarları,
Ölen insanları.
Gözlerim açık,
Aşkı temaşa ediyorum.
Sevgililerin buluşmasını,
Öpüşmesini,
Sarılmasını,
Ayrılmasını.
Gözlerim açık,
Nefreti temaşa ediyorum.
İnsanların birbirine düşmesini,
Kavga etmesini,
Öldürmesini.
Gözlerim açık,
Savaşı temaşa ediyorum.
Bombaların patlamasını,
Mermilerin ıslık çalmasını,
İnsanların ölmesini.
Gözlerim açık,
Barışı temaşa ediyorum.
İnsanların el ele tutuşmasını,
Gülümsemesini,
Mutlu olmasını.
Gözlerim açık,
Dünyayı temaşa ediyorum.
Ve biliyorum ki,
Dünya güzel bir yer.
- Gözler
Gözler,
Dünyanın pencereleri,
Ruhun aynaları.
Gözler,
Sevinci,
Üzüntüyü,
Korkuyu,
Öfkeyi,
Aşkı,
Nefreti,
Hepsi gözlerde saklı.
Gözler,
Birbirine baktığında,
İki ruh buluşur.
Gözler,
Birbirine dokunduğunda,
İki kalp çarpar.
Gözler,
Birbirine gülümsediğinde,
İki dünya aydınlanır.
Gözler,
Birbirine ağladığında,
İki okyanus taşar.
Gözler,
Birbirine baktığında,
Dünya daha güzel bir yer olur.
Temaşa Etmek İle İlgili Hikayeler:
- Temaşa Eden Adam
Bir zamanlar, bir adam varmış. Bu adam, her gün aynı yere gider ve saatlerce otururmuş. Hiçbir şey yapmaz, sadece etrafı temaşa edermiş.
Bir gün, bir adam yanına gelmiş ve sormuş: “Ne yapıyorsun burada?”
Adam cevap vermiş: “Temaşa ediyorum.”
Diğer adam şaşırmış: “Ne temaşa ediyorsun?”
Adam cevap vermiş: “Her şeyi.”
Diğer adam daha da şaşırmış: “Her şeyi mi?”
Adam cevap vermiş: “Evet, her şeyi. İnsanları, hayvanları, bitkileri, taşları, bulutları, gökyüzünü, güneşi, ayı, yıldızları. Her şeyi.”
Diğer adam bir süre düşündükten sonra demiş ki: “Sen çok şanslısın. Ben de senin gibi temaşa etmek istiyorum.”
Adam gülümsemiş ve demiş ki: “Öyleyse otur ve temaşa et.”
Diğer adam oturmuş ve temaşa etmeye başlamış. Bir süre sonra, o da adam gibi her şeyi görmeye başlamış. İnsanları, hayvanları, bitkileri, taşları, bulutları, gökyüzünü, güneşi, ayı, yıldızları. Her şeyi.
Ve o da adam gibi mutlu olmuş.
- Temaşa Eden Çocuk
Bir zamanlar, bir çocuk varmış. Bu çocuk, her gün okuldan eve dönerken aynı ağacın altında oturur ve saatlerce etrafı temaşa edermiş.
Bir gün, bir adam yanına gelmiş ve sormuş: “Ne yapıyorsun burada?”
Çocuk cevap vermiş: “Temaşa ediyorum.”
Adam şaşırmış: “Ne temaşa ediyorsun?”
Çocuk cevap vermiş: “Her şeyi.”
Adam daha da şaşırmış: “Her şeyi mi?”
Çocuk cevap vermiş: “Evet, her şeyi. İnsanları, hayvanları, bitkileri, taşları, bulutları, gökyüzünü, güneşi, ayı, yıldızları. Her şeyi.”
Adam bir süre düşündükten sonra demiş ki: “Sen çok şanslısın. Ben de senin gibi temaşa etmek istiyorum.”
Çocuk gülümsemiş ve demiş ki: “Öyleyse otur ve temaşa et.”
Adam oturmuş ve temaşa etmeye başlamış. Bir süre sonra, o da çocuk gibi her şeyi görmeye başlamış. İnsanları, hayvanları, bitkileri, taşları, bulutları, gökyüzünü, güneşi, ayı, yıldızları. Her şeyi.
Ve o da çocuk gibi mutlu olmuş.