traction

Traction: Çekiş, Tutunma, İvme

İngilizce Anlamı:

  1. Çekme veya itme kuvveti.
  2. Bir yüzeye tutunma veya kavrama yeteneği.
  3. Bir aracın hareketini başlatma veya sürdürme yeteneği.
  4. Bir işletmenin veya projenin büyüme veya ilerleme hızı.

Türkçe Anlamı:

  1. Çekme veya itme kuvveti.
  2. Bir yüzeye tutunma veya kavrama yeteneği.
  3. Bir aracın hareketini başlatma veya sürdürme yeteneği.
  4. Bir işletmenin veya projenin büyüme veya ilerleme hızı.

Örnekler:

  • The car’s traction control system helped it to maintain its grip on the slippery road. (Aracın çekiş kontrol sistemi, kaygan yolda tutuşunu korumasına yardımcı oldu.)
  • The athlete’s traction shoes gave him a better grip on the track. (Atletin çekişli ayakkabıları ona pistte daha iyi bir tutuş sağladı.)
  • The company’s traction in the market has been impressive. (Şirketin pazardaki büyümesi etkileyici oldu.)

Traction: Çekiş, Tutunma, İvme

İngilizce Anlamı:

  1. Çekme veya itme kuvveti.
  2. Bir yüzeye tutunma veya kavrama yeteneği.
  3. Bir aracın hareketini başlatma veya sürdürme yeteneği.
  4. Bir işletmenin veya projenin büyüme veya ilerleme hızı.

Türkçe Anlamı:

  1. Çekme veya itme kuvveti.
  2. Bir yüzeye tutunma veya kavrama yeteneği.
  3. Bir aracın hareketini başlatma veya sürdürme yeteneği.
  4. Bir işletmenin veya projenin büyüme veya ilerleme hızı.

Örnekler:

  • The car’s traction control system helped it to maintain its grip on the slippery road. (Aracın çekiş kontrol sistemi, kaygan yolda tutuşunu korumasına yardımcı oldu.)
  • The athlete’s traction shoes gave him a better grip on the track. (Atletin çekişli ayakkabıları ona pistte daha iyi bir tutuş sağladı.)
  • The company’s traction in the market has been impressive. (Şirketin pazardaki büyümesi etkileyici oldu.)

Traction: Çekiş, Tutunma, İvme

İngilizce Anlamı:

  1. Çekme veya itme kuvveti.
  2. Bir yüzeye tutunma veya kavrama yeteneği.
  3. Bir aracın hareketini başlatma veya sürdürme yeteneği.
  4. Bir işletmenin veya projenin büyüme veya ilerleme hızı.

Türkçe Anlamı:

  1. Çekme veya itme kuvveti.
  2. Bir yüzeye tutunma veya kavrama yeteneği.
  3. Bir aracın hareketini başlatma veya sürdürme yeteneği.
  4. Bir işletmenin veya projenin büyüme veya ilerleme hızı.

Örnekler:

  • The car’s traction control system helped it to maintain its grip on the slippery road. (Aracın çekiş kontrol sistemi, kaygan yolda tutuşunu korumasına yardımcı oldu.)
  • The athlete’s traction shoes gave him a better grip on the track. (Atletin çekişli ayakkabıları ona pistte daha iyi bir tutuş sağladı.)
  • The company’s traction in the market has been impressive. (Şirketin pazardaki büyümesi etkileyici oldu.)

Traction: Çekiş, Tutunma, İvme

İngilizce Anlamı:

  1. Çekme veya itme kuvveti.
  2. Bir yüzeye tutunma veya kavrama yeteneği.
  3. Bir aracın hareketini başlatma veya sürdürme yeteneği.
  4. Bir işletmenin veya projenin büyüme veya ilerleme hızı.

Türkçe Anlamı:

  1. Çekme veya itme kuvveti.
  2. Bir yüzeye tutunma veya kavrama yeteneği.
  3. Bir aracın hareketini başlatma veya sürdürme yeteneği.
  4. Bir işletmenin veya projenin büyüme veya ilerleme hızı.

Örnekler:

  • The car’s traction control system helped it to maintain its grip on the slippery road. (Aracın çekiş kontrol sistemi, kaygan yolda tutuşunu korumasına yardımcı oldu.)
  • The athlete’s traction shoes gave him a better grip on the track. (Atletin çekişli ayakkabıları ona pistte daha iyi bir tutuş sağladı.)
  • The company’s traction in the market has been impressive. (Şirketin pazardaki büyümesi etkileyici oldu.)

Yayımlandı

kategorisi