treat ne demek

treat

İngilizce Anlamı:

  1. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  2. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  3. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  4. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  5. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  6. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  7. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  8. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  9. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  10. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.

Türkçe Anlamı:

  1. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  2. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  3. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  4. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  5. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  6. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  7. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  8. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  9. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
  10. (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.

Örnekler:

  • He treated her with kindness and respect. (Ona nazik ve saygılı davrandı.)
  • The doctor treated the patient with antibiotics. (Doktor hastayı antibiyotiklerle tedavi etti.)
  • The teacher treated all the students fairly. (Öğretmen tüm öğrencilere adil davrandı.)
  • The government treated the protesters harshly. (Hükümet protestoculara sert davrandı.)
  • The company treated its employees well. (Şirket çalışanlarına iyi davrandı.)
  • The parents treated their children with love and care. (Ebeveynler çocuklarına sevgi ve ilgiyle davrandılar.)
  • The friends treated each other with respect and understanding. (Arkadaşlar birbirlerine saygı ve anlayışla davrandılar.)
  • The neighbors treated each other with kindness and helpfulness. (Komşular birbirlerine nazik ve yardımsever davrandılar.)
  • The colleagues treated each other with cooperation and teamwork. (Meslektaşlar birbirlerine işbirliği ve takım çalışmasıyla davrandılar.)
  • The strangers treated each other with politeness and courtesy. (Yabancılar birbirlerine nezaket ve nezaketle davrandılar.)

İlgili Kelimeler:

  • treatment (tedavi)
  • treaty (anlaşma)
  • treasure (hazine)
  • tree (ağaç)
  • trend (eğilim)
  • trial (duruşma)
  • tribe (kabile)
  • trick (hile)
  • trip (gezi)
  • trophy (kupa)

Yayımlandı

kategorisi