treat
İngilizce Anlamı:
- (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
- (bir hastalığı veya yaralanmayı) tıbbi bakım veya tedavi ile ele almak.
- (birini veya bir şeyi) özel bir şekilde eğlendirmek veya memnun etmek.
- (bir konuyu) bir konuşma, yazı veya başka bir iletişim biçiminde ele almak.
- (birini veya bir şeyi) bir anlaşma veya sözleşme kapsamında ele almak.
Türkçe Anlamı:
- (birini veya bir şeyi) belirli bir şekilde ele almak veya davranmak.
- (bir hastalığı veya yaralanmayı) tıbbi bakım veya tedavi ile ele almak.
- (birini veya bir şeyi) özel bir şekilde eğlendirmek veya memnun etmek.
- (bir konuyu) bir konuşma, yazı veya başka bir iletişim biçiminde ele almak.
- (birini veya bir şeyi) bir anlaşma veya sözleşme kapsamında ele almak.
Örnekler:
- She treated him with kindness and respect. (Ona nezaket ve saygıyla davrandı.)
- The doctor treated the patient for a cold. (Doktor hastayı soğuk algınlığı için tedavi etti.)
- We treated our guests to a delicious meal. (Misafirlerimizi lezzetli bir yemekle ağırladık.)
- The speaker treated the topic of climate change in depth. (Konuşmacı iklim değişikliği konusunu derinlemesine ele aldı.)
- The two companies treated each other fairly in the negotiations. (İki şirket müzakerelerde birbirlerine adil davrandılar.)
Treat ifadesinin farklı anlamları ve kullanımları:
- Treat ifadesi, birini veya bir şeyi belirli bir şekilde ele almak veya davranmak anlamında kullanıldığında, genellikle olumlu bir anlam taşır. Örneğin, “She treated him with kindness and respect” cümlesinde, “treat” ifadesi, kadının erkeğe karşı nazik ve saygılı davrandığını ifade eder.
- Treat ifadesi, bir hastalığı veya yaralanmayı tıbbi bakım veya tedavi ile ele almak anlamında kullanıldığında, genellikle tıbbi bir anlam taşır. Örneğin, “The doctor treated the patient for a cold” cümlesinde, “treat” ifadesi, doktorun hastayı soğuk algınlığı için tedavi ettiğini ifade eder.
- Treat ifadesi, birini veya bir şeyi özel bir şekilde eğlendirmek veya memnun etmek anlamında kullanıldığında, genellikle olumlu bir anlam taşır. Örneğin, “We treated our guests to a delicious meal” cümlesinde, “treat” ifadesi, ev sahiplerinin misafirlerini lezzetli bir yemekle ağırladıklarını ifade eder.
- Treat ifadesi, bir konuyu bir konuşma, yazı veya başka bir iletişim biçiminde ele almak anlamında kullanıldığında, genellikle akademik veya resmi bir anlam taşır. Örneğin, “The speaker treated the topic of climate change in depth” cümlesinde, “treat” ifadesi, konuşmacının iklim değişikliği konusunu derinlemesine ele aldığını ifade eder.
- Treat ifadesi, birini veya bir şeyi bir anlaşma veya sözleşme kapsamında ele almak anlamında kullanıldığında, genellikle hukuki bir anlam taşır. Örneğin, “The two companies treated each other fairly in the negotiations” cümlesinde, “treat” ifadesi, iki şirketin müzakerelerde birbirlerine adil davrandıklarını ifade eder.
Treat ifadesinin eş anlamlıları:
- handle
- deal with
- manage
- cope with
- address
- entertain
- amuse
- delight
- discuss
- cover
- negotiate
Treat ifadesinin zıt anlamlıları:
- mistreat
- abuse
- neglect
- ignore
- avoid
- bore
- displease
- offend
- omit
- exclude
- discriminate