Tumble: Düşmek, Yuvarlanmak, Takla Atmak
“Tumble” kelimesi, bir nesnenin veya kişinin düşmesi, yuvarlanması veya takla atması anlamına gelir. Genellikle bir hareket veya eylemi tanımlamak için kullanılır. Örneğin:
- The child tumbled down the stairs. (Çocuk merdivenlerden düştü.)
- The ball tumbled across the floor. (Top yerde yuvarlandı.)
- The gymnast tumbled through the air. (Jimnastikçi havada takla attı.)
“Tumble” kelimesi ayrıca bir durum veya olayı tanımlamak için de kullanılabilir. Örneğin:
- The company’s stock price tumbled after the news. (Şirketin hisse senedi fiyatı haberden sonra düştü.)
- The economy tumbled into a recession. (Ekonomi durgunluğa girdi.)
- The relationship tumbled apart after the argument. (Tartışmadan sonra ilişki bozuldu.)
“Tumble” kelimesinin birkaç farklı anlamı daha vardır. Örneğin:
- Bir şeyi ters çevirmek veya döndürmek. Örneğin:
She tumbled the book over to read the back cover. (Arka kapağı okumak için kitabı ters çevirdi.)
- Bir şeyi karıştırmak veya dağıtmak. Örneğin:
He tumbled the papers on his desk. (Masasındaki kağıtları karıştırdı.)
- Bir şeyi aceleyle veya dikkatsizce yapmak. Örneğin:
She tumbled through her homework. (Ödevini aceleyle yaptı.)
“Tumble” kelimesi ayrıca bir isim olarak da kullanılabilir. Örneğin:
- Bir düşme veya yuvarlanma hareketi. Örneğin:
The gymnast took a tumble on the balance beam. (Jimnastikçi denge kirişinde düştü.)
- Bir durum veya olaydaki ani düşüş. Örneğin:
The company’s stock price took a tumble after the news. (Şirketin hisse senedi fiyatı haberden sonra düştü.)
- Bir karışıklık veya karmaşa durumu. Örneğin:
The room was a tumble of clothes and toys. (Oda giysiler ve oyuncaklarla doluydu.)
“Tumble” kelimesi, günlük konuşmada sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Farklı anlamları ve kullanımları nedeniyle, bağlamına göre doğru şekilde yorumlanması önemlidir.