Turn on ifadesi, bir şeyi açmak, çalıştırmak veya etkinleştirmek anlamına gelir. Genellikle elektrikli cihazlar, elektronik cihazlar veya makineler için kullanılır. Örneğin:
- “I turned on the light.” (Işığı açtım.)
- “He turned on the computer.” (Bilgisayarı açtı.)
- “She turned on the washing machine.” (Çamaşır makinesini açtı.)
Turn on ifadesi ayrıca, birini heyecanlandırmak, ilgisini çekmek veya onu etkilemek anlamına da gelebilir. Bu anlamda, genellikle cinsel çekicilik veya arzu ile ilgili olarak kullanılır. Örneğin:
- “She turned me on with her smile.” (Gülümsemesiyle beni etkiledi.)
- “He turned her on with his words.” (Sözleriyle onu heyecanlandırdı.)
- “They turned each other on with their passionate kisses.” (Tutkulu öpücükleriyle birbirlerini etkilediler.)
Turn on ifadesinin diğer bazı anlamları şunlardır:
- Birini ikna etmek veya onu bir şeye razı etmek. Örneğin: “I turned him on to the idea of going to the movies.” (Onu sinemaya gitme fikrine ikna ettim.)
- Birini bir şeye karşı uyarmak veya onu bir şeyden haberdar etmek. Örneğin: “I turned him on to the dangers of smoking.” (Onu sigara içmenin tehlikeleri konusunda uyardım.)
- Birini bir şeye yönlendirmek veya onu bir şey yapmaya teşvik etmek. Örneğin: “I turned him on to a new book that I thought he would enjoy.” (Onu beğeneceğini düşündüğüm yeni bir kitaba yönlendirdim.)
Turn on ifadesi, günlük konuşmada sıklıkla kullanılan çok yönlü bir ifadedir. Anlamı, bağlama göre değişebilir. Bu nedenle, bu ifadeyi kullanırken dikkatli olmak ve anlamının açık ve anlaşılır olduğundan emin olmak önemlidir.
Turn on ifadesinin Türkçe karşılıkları şunlardır:
- Açmak
- Çalıştırmak
- Etkinleştirmek
- Heyecanlandırmak
- İlgi çekmek
- Etkilemek
- İkna etmek
- Uyarmak
- Haberdar etmek
- Yönlendirmek
- Teşvik etmek