Sözlükte ultimate beneficiary kelimesinin manası:
- En yüksek hak sahibi, en son hak sahibi, bölündüğü zaman bir güven fonunun alıcısı
ultimate beneficiary ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
- beneficiary Faydalanan kimse, müstefit sahip Maaşlı papazlık makamı veya tımar sahibi. Yararlanan kimse; hak sahibi, lehtar
- secondary beneficiary İkinci hak sahibi, bir sigorta veya teminat fonundan birinci hak sahibinin almamasından dolayı ödemeyi veya parayı almaya hak sahibi ikinci…
- landholder Arazi sahibi Emlâk sahibi. Toprak sahibi, mülk sahibi
- ev sahibi Evi veya konutu yasalara göre tasarrufu altında bulunduran, evin sahibi olan kimse, mülk sahibi
- proprietor Mal sahibi, mülk sahibi, mutasarrıf Sahip, mal sahibi, mülk sahibi
- ev sahibi mülk sahibi, hani nerede bunun ilk sahibi Kişi malını mülkünü kaybederim korkusuyla kendini üzüntüye kaptırmamalı, malı mülkü ile övünmemelidir, zira mal mülk dünyaya ait bir şeydir.
- nebil Yüksek nitelikli ve onurlu. Akıllı, anlayışlı. Bilgili ve erdemli. 1. yüksek meziyet ve onur sahibi. 2. akıllı, anlayışlı. bilgili, faziletli.…
- nebil Yüksek nitelikli ve onurlu. Akıllı, anlayışlı. Bilgili ve erdemli. 1. yüksek meziyet ve onur sahibi. 2. akıllı, anlayışlı. bilgili, faziletli.…
- franklin Eski devirlerde ingiltere'de orta halli arazi sahibi. Arazi sahibi, halk tabakasından arazi sahibi
- landlord Mucir kimse, emlâkini kiraya veren mal sahibi. Evsahibi, kiraya veren, mülk sahibi, arazi sahibi
- landowner Emlâk ve arazi sahibi. Arazi sahibi, toprak sahibi, ağa
- melihan melahat sahibi, güzel, şirin, sevimli hanedan sahibi anlamındadır.
- holding bankacılığı Bir holdingin en büyük hisse sahibi olarak yönetiminde söz sahibi olduğu bankacılık.
- possessor Sahip, malik, mal sahibi, hakim olan Mal sahibi Huk
- wise 1 Arif, irfan sahibi; bilge, hikmet sahibi. "