understudy sözlük anlamı nedir?

Sözlükte understudy kelimesinin manası:

  1. Başka aktörün rolunü almaya hazır olan aktör, yardımcı aktör
  2. Başka aktörün yerini alabilmek için onun rolünü ezberlemek.
  3. Başkasının rolünü ezberlemek, yardımcı oyunculuk yapmak, dublörlük yapmak

understudy ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • aktörlük: Aktörün görevi, aktörün yaptığı iş Örnek: Tiyatro ve aktörlük onun için biçilmiş kaftandı. O. C. Kaygılı Olduğundan başka türlü görünme,… Devamını Oku
  • upstage: Sahnenin arka kısmmdaki Sahnenin arka kısmında, sahnenin arka kısmına doğru Seyircilere arkasını döndürmek (bir aktörün diğerini) Dikkati kendine çekerek başkasının… Devamını Oku
  • upstage: Sahnenin arka kısmmdaki Sahnenin arka kısmında, sahnenin arka kısmına doğru Seyircilere arkasını döndürmek (bir aktörün diğerini) Dikkati kendine çekerek başkasının… Devamını Oku
  • act: Rol yapmak, oynamak Taklit etmek Yapmak, işlemek Etkilemek, tesir etmek Hareket etmek, davranmak Temsil etmek, rolünü oynamak Davranmak, hareket etmek;… Devamını Oku
  • perform: Bir müzik eserini oluşturan notaları sese çevirme. Yapmak, icra etmek Yerine getirmek, icabını yapmak (görev) İfa etmek Sahnede oynamak, rolünü… Devamını Oku
  • su gibi ezberlemek: Çok iyi ezberlemek. Yanlışsız okuyabilecek kadar ezberlemek. Devamını Oku
  • yardımcı aktör: Bk. yardımcı oyuncu Devamını Oku
  • did: Yapmak, etmek; tamamlamak, meydana getirmek; neden olmak; düzenlemek, temizlemek; rolünü üstlenmek; ilgilenmek; uymak; ayağını kaydırmak; dolandırmak (Argo) Devamını Oku
  • personate: Maskeli, personat. (tiyatro) bir karakteri canlandırmak Huk Kişileştirmek, canlandırmak, karakterize etmek, rolünü oynamak, tavrı takınmak, kendini başka türlü göstermek Devamını Oku
  • aktör: Erkek oyuncu Örnek: Bir tiyatro kumpanyasında aktör oldum. H. E. Adıvar Olduğundan başka türlü görünen kimse. Bk. edimci Bk. erkek… Devamını Oku
  • does: Do'nın 3'üncü tekil şahsı. Yapmak, etmek; tamamlamak, meydana getirmek; neden olmak; düzenlemek, temizlemek; rolünü üstlenmek; ilgilenmek; uymak; ayağını kaydırmak; dolandırmak… Devamını Oku
  • otelinizin saunası var mı: Do'nın 3'üncü tekil şahsı. Yapmak, etmek; tamamlamak, meydana getirmek; neden olmak; düzenlemek, temizlemek; rolünü üstlenmek; ilgilenmek; uymak; ayağını kaydırmak; dolandırmak… Devamını Oku
  • orada ıngilizce konuşan biri var mı: Do'nın 3'üncü tekil şahsı. Yapmak, etmek; tamamlamak, meydana getirmek; neden olmak; düzenlemek, temizlemek; rolünü üstlenmek; ilgilenmek; uymak; ayağını kaydırmak; dolandırmak… Devamını Oku
  • teklemek: Sık fideleri seyrekleştirmek. Motorda pistonun biri çalışmamak. Tabanca bozulup tutukluk yapmak. Kalp düzenli çalışmamak. Kekelemek. Orta oyunu ve Tulûat tiyatrosunda,… Devamını Oku
  • papağan gibi ezberlemek: Anlamını bilmeden ezberlemek. Devamını Oku