unlock: ifadesinin anlamı ve kullanımı
İngilizce Anlamı:
- Bir kapıyı, kilidi veya diğer bir bariyeri açmak için anahtar, şifre veya başka bir yöntem kullanmak.
- Bir cihazı veya sistemi çalıştırmak için gerekli olan şifre veya kodu girmek.
- Bir gizli veya bilinmeyen bilgiyi ortaya çıkarmak veya erişilebilir hale getirmek.
- Bir kişinin potansiyelini veya yeteneklerini serbest bırakmak.
Türkçe Anlamı:
- Bir kapıyı, kilidi veya diğer bir bariyeri açmak.
- Bir cihazı veya sistemi çalıştırmak için gerekli olan şifre veya kodu girmek.
- Bir gizli veya bilinmeyen bilgiyi ortaya çıkarmak veya erişilebilir hale getirmek.
- Bir kişinin potansiyelini veya yeteneklerini serbest bırakmak.
Kullanım Örnekleri:
- I unlocked the door with my key. (Kapıyı anahtarımla açtım.)
- He unlocked the computer with his password. (Bilgisayarı şifresiyle açtı.)
- The scientist unlocked the secret of the atom. (Bilim adamı atomun sırrını çözdü.)
- The teacher unlocked the student’s potential. (Öğretmen öğrencinin potansiyelini ortaya çıkardı.)
Unlock ifadesinin diğer anlamları ve kullanımları:
- Bir telefonun veya diğer bir cihazın kilidini açmak.
- Bir dosyanın veya klasörün kilidini açmak.
- Bir web sitesinin veya diğer bir çevrimiçi içeriğin kilidini açmak.
- Bir oyunun veya diğer bir yazılımın kilidini açmak.
- Bir aracın kilidini açmak.
- Bir kasayı veya diğer bir değerli eşya saklama yerinin kilidini açmak.
Unlock ifadesinin eş anlamlıları:
- Open
- Unfasten
- Unlatch
- Release
- Liberate
- Set free
Unlock ifadesinin zıt anlamlıları:
- Lock
- Fasten
- Latch
- Secure
- Restrict
- Confine
Unlock ifadesinin örnek cümleleri:
- I need to unlock the door to get inside. (İçeri girmek için kapıyı açmam gerekiyor.)
- Can you unlock the computer for me? (Bilgisayarı benim için açabilir misin?)
- The scientist was finally able to unlock the secret of the atom. (Bilim adamı sonunda atomun sırrını çözebildi.)
- The teacher was able to unlock the student’s potential and help him achieve his goals. (Öğretmen öğrencinin potansiyelini ortaya çıkarabildi ve hedeflerine ulaşmasına yardımcı oldu.)
- I need to unlock my phone to make a call. (Telefon etmek için telefonumun kilidini açmam gerekiyor.)
- Can you unlock the file so that I can access it? (Dosyanın kilidini açabilir misin ki erişebileyim?)
- The website is locked, so I need to find a way to unlock it. (Web sitesi kilitli, bu yüzden kilidini açmanın bir yolunu bulmam gerekiyor.)
- The game is locked, so I need to find a way to unlock it. (Oyun kilitli, bu yüzden kilidini açmanın bir yolunu bulmam gerekiyor.)
- I need to unlock my car so that I can drive it. (Arabamı kullanabilmek için kilidini açmam gerekiyor.)
- Can you unlock the safe so that I can get the money? (Kasanın kilidini açabilir misin ki parayı alabileyim?)