unstable ne demek

unstable

Sıfat

  1. Kararsız, dengesiz, istikrarsız, güvenilmez, değişken, tutarsız.
  2. (kimya) Kararsız, dengesiz, istikrarsız.
  3. (tıp) Kararsız, dengesiz, istikrarsız.

Örnekler

  • The government is unstable and could collapse at any time. (Hükümet kararsız ve her an çökebilir.)
  • The economy is unstable and could go into recession at any time. (Ekonomi kararsız ve her an durgunluğa girebilir.)
  • The weather is unstable and could change at any time. (Hava kararsız ve her an değişebilir.)
  • The patient’s condition is unstable and could deteriorate at any time. (Hastanın durumu kararsız ve her an kötüleşebilir.)

unstable

Fiil

  1. Kararsızlaştırmak, dengesizleştirmek, istikrarsızlaştırmak, güvenilmezleştirmek, değişkenleştirmek, tutarsızlaştırmak.
  2. (kimya) Kararsızlaştırmak, dengesizleştirmek, istikrarsızlaştırmak.
  3. (tıp) Kararsızlaştırmak, dengesizleştirmek, istikrarsızlaştırmak.

Örnekler

  • The government’s policies are destabilizing the economy. (Hükümetin politikaları ekonomiyi istikrarsızlaştırıyor.)
  • The war is destabilizing the region. (Savaş bölgeyi istikrarsızlaştırıyor.)
  • The patient’s condition is being destabilized by the medication. (Hastanın durumu ilaç tarafından istikrarsızlaştırılıyor.)

unstable

Zarf

  1. Kararsızca, dengesizce, istikrarsızca, güvenilmezce, değişken şekilde, tutarsızca.
  2. (kimya) Kararsızca, dengesizce, istikrarsızca.
  3. (tıp) Kararsızca, dengesizce, istikrarsızca.

Örnekler

  • The government is behaving erratically. (Hükümet dengesizce davranıyor.)
  • The economy is fluctuating wildly. (Ekonomi çılgınca dalgalanıyor.)
  • The weather is changing unpredictably. (Hava öngörülemez şekilde değişiyor.)
  • The patient’s condition is deteriorating rapidly. (Hastanın durumu hızla kötüleşiyor.)

Yayımlandı

kategorisi