Türkçe sözlüklerde "üst" ifadesini detaylı bir şekilde araştırdık...
Kısaca "üst" ne demek?
-
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı
Örnek:Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar
-
Bir şeyin görülen yanı, yüzü
Örnek:Bu sefer taşın üstünden inip yere oturdu. M. Ş. Esendal
-
Bir şeyin dış yüzü, yüzey
Örnek:Ağzında lokmayı birdenbire yutmaya kıyamıyor, dilinin üstünde gezdiriyordu. Ö. Seyfettin
-
Giyecek, giysi.
-
Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk.
-
Vücut, beden.
-
Artan, geriye kalan bölüm
Örnek:Bir liranın üstü olarak uşağın getirdiği yetmiş beş kuruşu masanın üstünden kaldırmaz. A. Ş. Hisar
-
İlgilenilen, üzerinde durulan konu.
-
Bir niceliğin sağüst köşesine, kaçıncı kuvvete yükseltileceğini göstermek için yazılan sayı.
üst nedir? İlişkili sözcükler
üst ne demek sözlük anlamı nedir sorusunu farklı sözlüklerden yararlanarak yanıtladık. Paylaştığımız bilgilerde eksik veya hatalı bir şey var ise, buraya tıklayarak bize bildirebilirsiniz.