usually: Genellikle
“Usually” kelimesi, bir şeyin normalde veya çoğu zaman meydana geldiğini veya yapıldığını belirtmek için kullanılır. Genellikle, bir fiili veya bir sıfatı nitelemek için kullanılır. Örneğin:
- I usually go to bed at 10 pm. (Genellikle saat 10’da yatarım.)
- She is usually late for work. (O genellikle işe geç kalır.)
- The weather is usually sunny in California. (Kaliforniya’da hava genellikle güneşlidir.)
“Usually” kelimesi, “normally”, “generally”, “ordinarily” ve “customarily” kelimeleriyle eşanlamlıdır.
“Usually” kelimesinin Türkçe karşılıkları:
- Genellikle
- Çoğunlukla
- Normalde
- Her zamanki gibi
- Adeta
- Sıklıkla
- Ekseriya
- Umumiyetle
- Ekseriyetle
- Çoğu zaman
“Usually” kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler:
- I usually wake up at 7 am. (Genellikle sabah 7’de uyanırım.)
- He usually goes to the gym three times a week. (O genellikle haftada üç kez spor salonuna gider.)
- They usually have dinner at home. (Onlar genellikle evde akşam yemeği yerler.)
- She usually wears a black dress to work. (O genellikle işe siyah elbise giyer.)
- The weather is usually warm in the summer. (Yazın hava genellikle sıcaktır.)
“Usually” kelimesinin kullanıldığı deyimler:
- As usual (Her zamanki gibi)
- More often than not (Çoğu zaman)
- Not usually (Genellikle değil)
- Once in a while (Ara sıra)
- Rarely (Nadiren)
- Sometimes (Bazen)
“Usually” kelimesinin kullanıldığı atasözleri:
- A bird in the hand is worth two in the bush. (Eldeki bir kuş, çalıdaki iki kuştan iyidir.)
- A penny saved is a penny earned. (Biriktirilen her kuruş, kazanılmış bir kuruştur.)
- Early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy, and wise. (Erken yatan ve erken kalkan, sağlıklı, zengin ve bilge olur.)
- Honesty is the best policy. (Dürüstlük en iyi politikadır.)
- Practice makes perfect. (Pratik mükemmelleştirir.)