v ile başlayan ingilizce kelimeler

V ile Başlayan İngilizce Kelimeler

V ile başlayan İngilizce kelimeler, günlük konuşmada ve yazışmada sıklıkla kullanılır. Bu kelimeler, çeşitli nesneleri, eylemleri, sıfatları ve zarfları ifade eder. V ile başlayan bazı yaygın İngilizce kelimeler şunlardır:

  • Vacation: Tatil
  • Valley: Vadi
  • Value: Değer
  • Variety: Çeşitlilik
  • Vegetable: Sebze
  • Vehicle: Araç
  • Vein: Damar
  • Verb: Fiil
  • Verse: Dize
  • Version: Sürüm
  • Very: Çok
  • Vessel: Kap
  • Vest: Yelek
  • Veteran: Gazı
  • Vice: Kötülük
  • Victim: Kurban
  • Victory: Zafer
  • Video: Video
  • View: Görünüm
  • Village: Köy
  • Vine: Asma
  • Violence: Şiddet
  • Violin: Keman
  • Viper: Engerek
  • Virgin: Bakire
  • Virtue: Erdem
  • Virus: Virüs
  • Visa: Vize
  • Vision: Görü
  • Visit: Ziyaret
  • Vital: Yaşamsal
  • Vitamin: Vitamin
  • Vocabulary: Kelime hazinesi
  • Vocal: Sesli
  • Voice: Ses
  • Void: Boşluk
  • Volcano: Yanardağ
  • Volume: Hacim
  • Volunteer: Gönüllü
  • Vote: Oy
  • Vow: Yemin
  • Voyage: Yolculuk

V ile Başlayan İngilizce Kelimelerin Kullanımı

V ile başlayan İngilizce kelimeler, çeşitli cümlelerde ve ifadelerde kullanılabilir. Örneğin:

  • I am going on vacation to the beach. (Plaja tatile gidiyorum.)
  • The valley was beautiful and green. (Vadi güzel ve yeşildi.)
  • The value of the house is increasing. (Evin değeri artıyor.)
  • There is a variety of fruits and vegetables in the market. (Markette çeşitli meyve ve sebzeler var.)
  • The vehicle was parked in the driveway. (Araç araba yoluna park edilmişti.)
  • The vein in my arm was swollen. (Kolumdaki damar şişmişti.)
  • The verb “to be” is irregular. (“Olmak” fiili düzensizdir.)
  • The verse was written by a famous poet. (Dize ünlü bir şair tarafından yazılmıştı.)
  • The latest version of the software is available for download. (Yazılımın en son sürümü indirilebilir.)
  • It was a very hot day. (Çok sıcak bir gündü.)
  • The vessel was filled with water. (Kap suyla doluydu.)
  • He was wearing a vest over his shirt. (Gömleğinin üstüne bir yelek giymişti.)
  • The veteran was honored for his service. (Gazi hizmetinden dolayı onurlandırıldı.)
  • The vice president gave a speech at the event. (Başkan yardımcısı etkinlikte bir konuşma yaptı.)
  • The victim was taken to the hospital. (Kurban hastaneye kaldırıldı.)
  • The victory was celebrated with a parade. (Zafer bir geçit töreniyle kutlandı.)
  • The video was posted on social media. (Video sosyal medyada paylaşıldı.)
  • The view from the top of the mountain was breathtaking. (Dağın tepesinden manzara nefes kesiciydi.)
  • The village was located in a remote area. (Köy ücra bir bölgede bulunuyordu.)
  • The vine was growing up the wall. (Asma duvardan yukarı doğru büyüyordu.)
  • The violence in the city was increasing. (Şehirdeki şiddet artıyordu.)
  • The violin is a beautiful instrument. (Keman güzel bir enstrümandır.)
  • The viper was poisonous. (Engerek zehirliydi.)
  • The virgin was pure and innocent. (Bakire saf ve masumdu.)
  • Virtue is a moral excellence. (Erdem bir ahlaki mükemmelliktir.)
  • The virus was spreading rapidly. (Virüs hızla yayılıyordu.)
  • A visa is required to enter the country. (Ülkeye girmek için vize gereklidir.)
  • The vision of the future was inspiring. (Geleceğin vizyonu ilham vericiydi.)
  • The visit was a pleasant surprise. (Ziyaret hoş bir sürprizdi.)
  • Vital signs are important for assessing a patient’s health. (Yaşamsal belirtiler bir hastanın sağlığını değerlendirmek için önemlidir.)
  • Vitamin C is essential for good health. (C vitamini iyi sağlık için gereklidir.)
  • Vocabulary is important for communication. (Kelime hazinesi iletişim için önemlidir.)
  • The vocal cords are responsible for producing sound. (Ses telleri ses üretmekten sorumludur.)
  • The voice of the singer was clear and powerful. (Şarkıcının sesi net ve güçlüydü.)
  • The void in his heart was immense. (Kalbindeki boşluk büyüktü.)
  • The volcano erupted and caused widespread damage. (Yanardağ patladı ve yaygın hasara neden oldu.)
  • The volume of the music was too loud. (Müziğin sesi çok yüksekti.)
  • The volunteer helped to clean up the park. (Gönüllü parkı temizlemeye yardım etti.)
  • The vote was held to decide the next president. (Oylama bir sonraki başkanı belirlemek için yapıldı.)
  • The vow was made in front of the altar. (Yemin sunak önünde yapıldı.)
  • The voyage was long and arduous. (Yolculuk uzun ve zorluydu.)

V ile Başlayan İngilizce Kelimelerle İlgili Faydalı Siteler ve Dosyalar


Yayımlandı

kategorisi