vedduha suresi arapça – Sözlük Anlamı Nedir?

Vedduha Suresi Arapça: Konusu ve Tefsiri

Vedduha Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 93. suresi olup 11 ayetten oluşmaktadır. Sure, adını ilk ayetinde geçen “vedduha” kelimesinden almıştır. Vedduha, “güneş” anlamına gelir. Sure, güneşin, ayın, gündüzün ve gecenin yaratılışı ve bunların insan hayatındaki önemi hakkında konuşmaktadır.

Surenin Konusu

Vedduha Suresi, güneşin, ayın, gündüzün ve gecenin yaratılışı ve bunların insan hayatındaki önemi hakkında konuşmaktadır. Sure, bu yaratılışların Allah’ın kudretinin ve hikmetinin birer delili olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, sure, insanlara iyilik yapmaları ve kötülüklerden uzak durmaları konusunda öğüt vermektedir.

Surenin Tefsiri

Sure, “Vedduha ve’l-leyli” (Güneşe ve geceye andolsun) ifadesiyle başlamaktadır. Bu ifade, güneşin ve gecenin Allah’ın kudretinin ve hikmetinin birer delili olduğunu vurgulamaktadır. Güneş, aydınlığı ve sıcaklığıyla dünyaya hayat vermektedir. Gece ise, insanların dinlenmeleri ve rahatlamaları için bir fırsattır.

Sure, daha sonra, “Ve’l-kamera ve’n-nehar” (Aya ve gündüze andolsun) ifadesiyle devam etmektedir. Bu ifade de, ayın ve gündüzün Allah’ın kudretinin ve hikmetinin birer delili olduğunu vurgulamaktadır. Ay, geceleri dünyayı aydınlatmaktadır. Gündüz ise, insanların çalışmaları ve faaliyetlerini yürütmeleri için bir fırsattır.

Sure, daha sonra, “Ve’s-sema ve’l-bena” (Göğe ve onu bina edene andolsun) ifadesiyle devam etmektedir. Bu ifade, göğün ve onu bina eden Allah’ın kudretinin ve hikmetinin birer delili olduğunu vurgulamaktadır. Gök, dünyayı koruyan ve onu uzaydan gelen tehlikelerden uzak tutan bir örtüdür.

Sure, daha sonra, “Ve’l-arda ve ma taha” (Yere ve onu yayana andolsun) ifadesiyle devam etmektedir. Bu ifade, yerin ve onu yayanın Allah’ın kudretinin ve hikmetinin birer delili olduğunu vurgulamaktadır. Yer, insanların yaşadığı ve geçimini sağladığı bir yerdir.

Sure, daha sonra, “Ve’n-nefs ve ma sevvaha” (Nefse ve onu düzgün bir biçimde yaratana andolsun) ifadesiyle devam etmektedir. Bu ifade, nefsin ve onu düzgün bir biçimde yaratan Allah’ın kudretinin ve hikmetinin birer delili olduğunu vurgulamaktadır. Nefis, insanın kişiliğini ve karakterini oluşturan şeydir.

Sure, daha sonra, “Fe’elhemu’l-fujura ve’t-takva” (Sonra ona kötülüğü ve takvayı ilham etti) ifadesiyle devam etmektedir. Bu ifade, Allah’ın insana kötülüğü ve takvayı ilham ettiğini vurgulamaktadır. Kötülük, insanın kendisine ve başkalarına zarar veren davranışlarıdır. Takva ise, Allah’ın emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmaktır.

Sure, daha sonra, “Men tezekkâ fekad felâha” (Kim kendini temizlerse, şüphesiz o kurtuluşa ermiştir) ifadesiyle devam etmektedir. Bu ifade, kim kendini kötülüklerden temizlerse, onun kurtuluşa ereceğini vurgulamaktadır. Kurtuluş, Allah’ın rızasını kazanmak ve cennete girmektir.

Sure, daha sonra, “Ve men desseha fekad hebe” (Kim de kendini kirletirse, şüphesiz o hüsrana uğramıştır) ifadesiyle devam etmektedir. Bu ifade, kim kendini kötülüklerle kirletirse, onun hüsrana uğrayacağını vurgulamaktadır. Hüsran, Allah’ın gazabına uğramak ve cehenneme girmektir.

Sure, “Ve’l-âdiyati duba” (Koşuşturan atlara andolsun) ifadesiyle sona ermektedir. Bu ifade, koşuşturan atların Allah’ın kudretinin ve hikmetinin birer delili olduğunu vurgulamaktadır. Atlar, insanların ulaşımını ve savaşlarını kolaylaştıran hayvanlardır.

Faydalı Siteler ve İlgili Dosyalar