Türkçe sözlüklerde "Vermek" ifadesini detaylı bir şekilde araştırdık...
Kısaca "Vermek" ne demek?
-
Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
Örnek:Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. Ö. Seyfettin
-
Bırakmak veya bağışlamak
Örnek:Hırsımdan bazılarına bedava verdim, alın götürün, diye bağırdım. H. C. Yalçın
-
Ondan bilmek, atfetmek
-
Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
-
Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
Örnek:Arabanın burnunu, en tenha kahvelerden birinin önünde, rıhtıma verdiler. A. İlhan
-
Herhangi bir duruma yol açmak
Örnek:Kendilerine iyi bir çalışma fırsatı verdim. Y. K. Karaosmanoğlu
-
Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
-
Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
-
Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek: İyi oldu ağzının payını verdiğim, artık bana karşı daha dikkatli olur. -A. Ümit.
Vermek nedir? İlişkili sözcükler
Vermek ne demek sözlük anlamı nedir sorusunu farklı sözlüklerden yararlanarak yanıtladık. Paylaştığımız bilgilerde eksik veya hatalı bir şey var ise, buraya tıklayarak bize bildirebilirsiniz.