Vulnerable: Savunmasız, Kırılgan, Duyarlı
İngilizce Anlamı:
- Kolayca zarar görebilecek veya saldırıya uğrayabilecek durumda olan.
- Fiziksel veya duygusal olarak zayıf veya savunmasız olan.
- Saldırıya veya istismara karşı korunmasız olan.
- Ekonomik veya politik olarak zayıf veya savunmasız olan.
Türkçe Anlamı:
- Savunmasız, kırılgan, duyarlı.
- Kolayca zarar görebilecek veya saldırıya uğrayabilecek durumda olan.
- Fiziksel veya duygusal olarak zayıf veya savunmasız olan.
- Saldırıya veya istismara karşı korunmasız olan.
- Ekonomik veya politik olarak zayıf veya savunmasız olan.
Örnekler:
- The elderly are often vulnerable to abuse and neglect. (Yaşlılar genellikle istismar ve ihmal konusunda savunmasızdır.)
- The country is vulnerable to attack from its neighbors. (Ülke, komşularının saldırılarına karşı savunmasızdır.)
- The company is vulnerable to a hostile takeover. (Şirket, düşmanca bir devralmaya karşı savunmasızdır.)
- The economy is vulnerable to a recession. (Ekonomi, durgunluğa karşı savunmasızdır.)
Vulnerable kelimesinin kullanıldığı diğer ifadeler:
- Vulnerable population: Savunmasız nüfus
- Vulnerable species: Tehlike altındaki türler
- Vulnerable economy: Savunmasız ekonomi
- Vulnerable person: Savunmasız kişi
- Vulnerable to attack: Saldırıya karşı savunmasız
- Vulnerable to abuse: İstismara karşı savunmasız
- Vulnerable to neglect: İhmale karşı savunmasız
Vulnerable kelimesinin zıt anlamlısı:
- Strong: Güçlü
- Resilient: Dayanıklı
- Robust: Sağlam
- Fortified: Güçlendirilmiş
- Protected: Korunan
Vulnerable kelimesinin eş anlamlısı:
- Susceptible: Duyarlı
- Weak: Zayıf
- Helpless: Çaresiz
- Defenseless: Savunmasız
- Exposed: Açıkta