Weak: Zayıf, Güçsüz, Halsiz
Anlamı:
- Fiziksel olarak güçsüz veya zayıf olmak.
- Zihinsel olarak güçsüz veya zayıf olmak.
- Güçsüz veya etkisiz olmak.
- Dayanıklı veya sağlam olmamak.
- Zayıf veya yetersiz olmak.
Örnekler:
- He was too weak to lift the box. (Kutuyu kaldırmak için çok zayıftı.)
- She felt weak and tired after the long day. (Uzun günün ardından kendini zayıf ve yorgun hissetti.)
- The argument was weak and unconvincing. (Tartışma zayıftı ve ikna edici değildi.)
- The bridge was weak and could not support the weight of the traffic. (Köprü zayıftı ve trafiğin ağırlığını taşıyamadı.)
- The economy is weak and struggling to grow. (Ekonomi zayıf ve büyümek için mücadele ediyor.)
Zıt Anlamları:
- Strong (Güçlü)
- Powerful (Güçlü)
- Robust (Sağlam)
- Durable (Dayanıklı)
- Effective (Etkili)
Kullanım Alanları:
- Tıp
- Psikoloji
- Ekonomi
- Mühendislik
- Spor
İlginç Bilgiler:
- Dünyanın en güçlü hayvanı fildir.
- Dünyanın en zayıf hayvanı su ayısıdır.
- İnsan vücudundaki en güçlü kas çene kasıdır.
- İnsan vücudundaki en zayıf kas göz kasıdır.
- Zayıflık, birçok hastalığın belirtisi olabilir.
- Zayıflık, yaşlanmanın doğal bir parçasıdır.
- Zayıflık, egzersiz ve sağlıklı beslenme ile giderilebilir.
Sonuç:
Weak, zayıf, güçsüz veya halsiz anlamına gelen bir kelimedir. Fiziksel, zihinsel veya duygusal olarak zayıf olmak anlamında kullanılabilir. Ayrıca, güçsüz veya etkisiz olmak anlamında da kullanılabilir. Weak kelimesi, birçok farklı alanda kullanılır ve zıt anlamları strong, powerful, robust, durable ve effective’dir.