well done
İngilizce Anlamı:
- (bir yemek) iyice pişmiş, iyi pişmiş
- (bir iş) iyi yapılmış, iyi yapılmış
- (bir kişi) yetenekli, yetenekli
- (bir şey) iyi, iyi
Türkçe Anlamı:
- (bir yemek) iyi pişmiş, iyi pişmiş
- (bir iş) iyi yapılmış, iyi yapılmış
- (bir kişi) yetenekli, yetenekli
- (bir şey) iyi, iyi
Örnekler:
- The steak was cooked to perfection, it was well done. (Biftek mükemmel pişmişti, iyi pişmişti.)
- The project was well done, it was completed on time and within budget. (Proje iyi yapılmıştı, zamanında ve bütçe dahilinde tamamlandı.)
- She is a well done student, she always gets good grades. (O iyi bir öğrencidir, her zaman iyi notlar alır.)
- This is a well done book, it is well-written and informative. (Bu iyi yazılmış bir kitap, iyi yazılmış ve bilgilendirici.)
well done ifadesi, bir şeyin iyi yapıldığını veya iyi olduğunu belirtmek için kullanılır. Bu ifade, yemek, iş, kişi veya şey gibi farklı şeyleri tanımlamak için kullanılabilir.
well done ifadesinin eş anlamlıları şunlardır:
- good
- well-cooked
- well-made
- skillful
- talented
- competent
- capable
- proficient
well done ifadesinin zıt anlamlıları şunlardır:
- bad
- poorly cooked
- poorly made
- unskilled
- untalented
- incompetent
- incapable
- unproficient
well done ifadesi, günlük konuşmada sıklıkla kullanılır. Bu ifade, birini veya bir şeyi övmek için kullanılabilir. Örneğin, bir arkadaşınızın yemek pişirme becerilerini övmek için “Your dinner was well done!” (Akşam yemeğin çok iyiydi!) diyebilirsiniz.
well done ifadesi, resmi yazışmalarda da kullanılabilir. Bu ifade, bir rapor veya sunum gibi bir şeyin iyi yapıldığını belirtmek için kullanılabilir. Örneğin, bir raporun sonuna “This report was well done and informative.” (Bu rapor iyi yapılmış ve bilgilendiriciydi.) yazabilirsiniz.
well done ifadesi, çok yönlü bir ifadedir ve farklı bağlamlarda kullanılabilir. Bu ifade, bir şeyin iyi yapıldığını veya iyi olduğunu belirtmek için kullanılır.