yell ne demek

Yell: Anlamı, Kullanımı ve Çevirileri

Giriş

“Yell” kelimesi, İngilizce’de yaygın olarak kullanılan ve Türkçe’ye “bağırmak” olarak çevrilen bir fiildir. Güçlü bir sesle konuşma veya bağırarak ses çıkarma eylemini ifade eder. Bu makale, “yell” kelimesinin anlamını, kullanımını ve Türkçe çevirilerini ayrıntılı bir şekilde inceleyecektir.

Anlamı

“Yell” kelimesi, yüksek sesle ve genellikle öfke, heyecan veya korku gibi güçlü duygularla konuşma eylemini ifade eder. Bağırma, çığlık atma veya haykırma olarak da tanımlanabilir. “Yell” kelimesi, hem olumlu hem de olumsuz bağlamlarda kullanılabilir. Örneğin, bir spor etkinliğinde bir takım için tezahürat yapmak veya bir tehlike karşısında uyarı vermek için kullanılabilir.

Kullanımı

“Yell” kelimesi, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli bağlamlarda kullanılabilir:

  • Öfke veya hayal kırıklığı ifade etmek: “I yelled at him for being so rude.” (Ona çok kaba davrandığı için bağırdım.)
  • Heyecan veya sevinç ifade etmek: “The crowd yelled with joy as the team scored the winning goal.” (Takım galibiyet golünü attığında kalabalık sevinçle bağırdı.)
  • Birini uyarmak veya dikkatini çekmek: “I yelled at the children to stop running.” (Çocuklara koşmayı bırakmaları için bağırdım.)
  • Bir tehlike karşısında uyarı vermek: “He yelled for help as he was drowning.” (Boğulurken yardım için bağırdı.)
  • Bir takım için tezahürat yapmak: “The fans yelled for their team to win.” (Taraftarlar takımlarının kazanması için bağırdılar.)

Türkçe Çevirileri

“Yell” kelimesi Türkçe’ye genellikle “bağırmak” olarak çevrilir. Ancak, bağlamına bağlı olarak aşağıdaki eş anlamlılar da kullanılabilir:

  • Çığlık atmak
  • Haykırmak
  • Bağırtmak
  • Gürlemek
  • Boğurmak

Örnek Cümleler

“Yell” kelimesinin kullanımını gösteren bazı örnek cümleler şunlardır:

  • “The teacher yelled at the students for talking in class.” (Öğretmen, sınıfta konuşan öğrencilere bağırdı.)
  • “The fans yelled with excitement as the concert began.” (Konser başladığında hayranlar heyecanla bağırdılar.)
  • “The hikers yelled for help as they were lost in the woods.” (Yürüyüşçüler ormanda kayboldukları için yardım için bağırdılar.)
  • “The quarterback yelled out the play to his teammates.” (Quarterback, oyun planını takım arkadaşlarına bağırdı.)
  • “The crowd yelled and cheered as the fireworks exploded in the sky.” (Havai fişekler gökyüzünde patlarken kalabalık bağırdı ve tezahürat yaptı.)

Sonuç

“Yell” kelimesi, güçlü bir sesle konuşma veya bağırarak ses çıkarma eylemini ifade eden yaygın olarak kullanılan bir İngilizce fiildir. Öfke, heyecan veya korku gibi güçlü duyguları ifade etmek, birini uyarmak veya dikkatini çekmek, bir tehlike karşısında uyarı vermek veya bir takım için tezahürat yapmak gibi çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. Türkçe’ye genellikle “bağırmak” olarak çevrilir, ancak bağlama bağlı olarak “çığlık atmak”, “haykırmak” ve “bağırtmak” gibi eş anlamlılar da kullanılabilir.


Yayımlandı

kategorisi