younger ne demek

Younger: Daha Genç

“Younger” kelimesi, bir kişinin veya şeyin yaşının daha küçük olduğunu ifade etmek için kullanılan bir sıfattır. Genellikle bir kişinin yaşını belirtmek için kullanılır, ancak nesnelerin veya kavramların yaşını belirtmek için de kullanılabilir. Örneğin, “o benden daha genç” veya “bu araba daha genç” gibi cümlelerde kullanılabilir.

“Younger” kelimesi, “young” (genç) kelimesinin karşılaştırmalı derecesidir. Karşılaştırma derecesi, iki veya daha fazla kişi veya şeyi karşılaştırmak için kullanılan bir dilbilgisi yapısıdır. “Younger” kelimesi, iki veya daha fazla kişinin veya şeyin yaşını karşılaştırmak için kullanılır. Örneğin, “o benden daha genç” cümlesinde, “o” ve “ben” kişileri karşılaştırılır ve “daha genç” kelimesi, “o”nun yaşının “ben”in yaşından daha küçük olduğunu ifade eder.

“Younger” kelimesi, birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Örneğin, bir kişinin yaşını belirtmek için, bir nesnenin veya kavramın yaşını belirtmek için, iki veya daha fazla kişinin veya şeyin yaşını karşılaştırmak için veya bir kişinin veya şeyin gençliğini vurgulamak için kullanılabilir.

Younger Kelimesinin Kullanımına İlişkin Örnekler

  • O benden daha genç.
  • Bu araba daha genç.
  • Bu fikir daha genç.
  • O, genç bir adam.
  • Bu, genç bir şirket.
  • Bu, genç bir fikir.
  • O, gençliğinin tadını çıkarıyor.
  • Bu şirket, gençliğini koruyor.
  • Bu fikir, gençliğini kaybetmiyor.

Younger Kelimesinin Türkçedeki Karşılıkları

  • Daha genç
  • Genç
  • Daha taze
  • Daha yeni
  • Daha diri
  • Daha canlı
  • Daha dinamik
  • Daha enerjik
  • Daha hareketli
  • Daha aktif

Younger Kelimesinin İngilizce-Türkçe Sözlüklerde Yer Alan Tanımları

  • Oxford English Dictionary: “Daha genç; yaş olarak daha küçük.”
  • Cambridge Dictionary: “Daha genç; yaş olarak daha küçük.”
  • Merriam-Webster Dictionary: “Daha genç; yaş olarak daha küçük.”
  • Collins Dictionary: “Daha genç; yaş olarak daha küçük.”
  • Longman Dictionary: “Daha genç; yaş olarak daha küçük.”

Younger Kelimesinin Çeviri Örnekleri

  • He is younger than me. (O benden daha genç.)
  • This car is younger than mine. (Bu araba benimkinden daha genç.)
  • This idea is younger than the other one. (Bu fikir diğerinden daha genç.)
  • He is a young man. (O genç bir adam.)
  • This is a young company. (Bu genç bir şirket.)
  • This is a young idea. (Bu genç bir fikir.)
  • He is enjoying his youth. (O gençliğinin tadını çıkarıyor.)
  • This company is keeping its youth. (Bu şirket gençliğini koruyor.)
  • This idea is not losing its youth. (Bu fikir gençliğini kaybetmiyor.)

Yayımlandı

kategorisi