absolit: ifadesiyle ilgili İngilizce ve Türkçe anlamı
absolit: (sıfat)
- Kesin, mutlak, tam.
- Sınırsız, sınırsız.
- Kusursuz, mükemmel.
- Soyut, somut olmayan.
Örnekler:
- Bir absolit monarşi, kralın veya kraliçenin sınırsız güce sahip olduğu bir hükümet biçimidir.
- Absolit sıfır, -273,15 santigrat derece veya -459,67 Fahrenheit derecedir.
- Absolit müzik, söz veya program içermeyen müziktir.
- Absolit idealizm, dünyanın yalnızca zihnin bir ürünü olduğunu savunan felsefi bir doktrindir.
absolit: (isim)
- Kesin, mutlak, tam olan şey.
- Sınırsız, sınırsız olan şey.
- Kusursuz, mükemmel olan şey.
- Soyut, somut olmayan şey.
Örnekler:
- Absolit, evrenin temel yasalarından biridir.
- Absolit, insan aklının ulaşabileceği en yüksek noktadır.
- Absolit, güzelliğin ve iyiliğin kaynağıdır.
- Absolit, dinin ve felsefenin konusu olan şeydir.
absolit: (fiil)
- Kesin, mutlak, tam hale getirmek.
- Sınırsız, sınırsız hale getirmek.
- Kusursuz, mükemmel hale getirmek.
- Soyut, somut olmayan hale getirmek.
Örnekler:
- Bilim, doğayı absolitleştirmeye çalışır.
- Felsefe, insan aklını absolitleştirmeye çalışır.
- Din, insan ruhunu absolitleştirmeye çalışır.
- Sanat, güzelliği absolitleştirmeye çalışır.
absolit: (zarf)
- Kesin, mutlak, tam olarak.
- Sınırsız, sınırsız olarak.
- Kusursuz, mükemmel olarak.
- Soyut, somut olmayan olarak.
Örnekler:
- Bu, absolit olarak doğru bir ifadedir.
- Bu, absolit olarak yanlış bir ifadedir.
- Bu, absolit olarak güzel bir şeydir.
- Bu, absolit olarak çirkin bir şeydir.
absolit: (ünlem)
- Kesinlikle, mutlaka, tam olarak.
- Sınırsız, sınırsız olarak.
- Kusursuz, mükemmel olarak.
- Soyut, somut olmayan olarak.
Örnekler:
- Absolit! Bu doğru!
- Absolit! Bu yanlış!
- Absolit! Bu güzel!
- Absolit! Bu çirkin!