Authentic (Gerçek, Orijinal)
Anlamı:
- Gerçek, orijinal, özgün
- Sahte olmayan, taklit olmayan
- Doğal, yapmacık olmayan
- Güvenilir, inanılır
- Yetkili, yetkili
Örnekler:
- This is an authentic Louis Vuitton bag. (Bu, gerçek bir Louis Vuitton çantasıdır.)
- The painting is an authentic Rembrandt. (Resim, gerçek bir Rembrandt’tır.)
- She has an authentic smile. (Onun gülümsemesi çok doğal.)
- He is an authentic leader. (O, gerçek bir liderdir.)
- The document is authentic. (Belge gerçektir.)
Kullanım Alanları:
- Sanat
- Tarih
- Edebiyat
- Müzik
- Moda
- Yemek
- Seyahat
- İş
- Eğitim
- Bilim
Zıt Anlamları:
- Fake (Sahte)
- Counterfeit (Taklit)
- Artificial (Yapay)
- Unreliable (Güvenilmez)
- Unauthorized (Yetkisiz)
Kökeni:
Authentic kelimesi, Latince “authenticus” kelimesinden gelir. Bu kelime, “yazar” veya “yetkili” anlamına gelen “auctor” kelimesinden türemiştir.
Eş Anlamlıları:
- Genuine (Gerçek)
- Original (Orijinal)
- Bona fide (İyi niyetli)
- Legitimate (Meşru)
- Verifiable (Doğrulanabilir)
Zıt Anlamlılarının Eş Anlamlıları:
- False (Sahte)
- Fraudulent (Sahtekarlık)
- Artificial (Yapay)
- Untrustworthy (Güvenilmez)
- Unauthorized (Yetkisiz)
Örnek Cümleler:
- The museum has a collection of authentic artifacts from ancient Egypt. (Müzede eski Mısır’dan kalma gerçek eserler koleksiyonu var.)
- The restaurant serves authentic Italian food. (Restoran, gerçek İtalyan yemekleri servis ediyor.)
- The actor gave an authentic performance in the play. (Oyuncu, oyunda gerçekçi bir performans sergiledi.)
- The company has an authentic commitment to sustainability. (Şirketin sürdürülebilirliğe gerçek bir bağlılığı var.)
- The document is authentic and can be used as evidence in court. (Belge gerçektir ve mahkemede delil olarak kullanılabilir.)
Sonuç:
Authentic kelimesi, gerçek, orijinal, özgün anlamlarına gelen çok yönlü bir kelimedir. Sanattan tarihe, edebiyattan müziğe kadar birçok alanda kullanılır. Zıt anlamları ise sahte, taklit, yapay, güvenilmez ve yetkisizdir.