Blessed: Kutsanmış, Mutlu, Şanslı
“Blessed” kelimesi, “kutsanmış”, “mutlu” veya “şanslı” anlamlarına gelen bir sıfattır. Genellikle, Tanrı tarafından özel bir şekilde seçilmiş veya onaylanmış olan kişileri veya şeyleri tanımlamak için kullanılır. Ayrıca, iyi şans veya mutluluk getiren şeyleri tanımlamak için de kullanılabilir.
“Blessed” kelimesinin kökeni, Eski İngilizce “bletsung” kelimesine dayanmaktadır. Bu kelime, “kutsama” veya “dua” anlamına gelen “bletsian” fiilinden türemiştir. “Blessed” kelimesi, ilk olarak 12. yüzyılda İngilizce’de kullanılmaya başlanmıştır.
“Blessed” kelimesi, İngilizce’de çok sık kullanılan bir kelimedir. Genellikle, dini veya manevi bağlamda kullanılır. Ancak, günlük konuşmada da sıklıkla kullanılır. Örneğin, birisi size “Have a blessed day” (Kutsanmış bir gün geçir) diyebilir. Bu, size iyi şanslar veya mutluluklar dilemek anlamına gelir.
“Blessed” kelimesinin Türkçedeki karşılığı “kutsanmış”tır. Ancak, “mutlu” veya “şanslı” anlamlarında da kullanılabilir. Örneğin, “Kutsanmış bir çocuk” ifadesi, çok şanslı veya mutlu bir çocuğu tanımlamak için kullanılabilir.
“Blessed” kelimesi, İngilizce-Türkçe çevirilerde sıklıkla kullanılır. Örneğin, “The Lord is my shepherd, I shall not want” (Rab benim çobanımdır, hiçbir şeyden yoksun kalmam) ifadesinin Türkçeye çevirisi “Rab benim çobanımdır, hiçbir şeyden yoksun kalmam”dır.
“Blessed” kelimesi, İngilizce ve Türkçe’de çok önemli bir kelimedir. Genellikle, dini veya manevi bağlamda kullanılır. Ancak, günlük konuşmada da sıklıkla kullanılır. Bu kelimenin anlamını ve kullanımını bilmek, İngilizce-Türkçe çevirilerde çok önemlidir.
Blessed kelimesinin örnek cümleleri:
- I feel blessed to have such a wonderful family. (Böyle harika bir aileye sahip olduğum için kendimi kutsanmış hissediyorum.)
- She is a blessed child. (O kutsanmış bir çocuk.)
- I wish you a blessed day. (Size kutsanmış bir gün diliyorum.)
- The Lord is my shepherd, I shall not want. (Rab benim çobanımdır, hiçbir şeyden yoksun kalmam.)
- Blessed are the peacemakers, for they shall be called the children of God. (Ne mutlu barışı sağlayanlara, çünkü onlar Tanrı’nın çocukları olarak çağrılacaklar.)