tall ne demek

tall

Sıfat

  1. Uzun boylu, uzun.
  2. Yüksek, uzun.
  3. Büyük, geniş.
  4. Önemli, büyük.
  5. Zor, zorlu.

Örnekler

  • He is a tall man. (O uzun boylu bir adamdır.)
  • The building is tall. (Bina yüksektir.)
  • The mountain is tall. (Dağ yüksektir.)
  • The problem is tall. (Problem büyüktür.)
  • The task is tall. (Görev zordur.)

Zarf

  1. Uzun bir şekilde, uzun boylu.
  2. Yüksek bir şekilde, yüksek sesle.
  3. Büyük bir şekilde, geniş bir şekilde.
  4. Önemli bir şekilde, büyük bir şekilde.
  5. Zor bir şekilde, zorlu bir şekilde.

Örnekler

  • He walked tall. (Uzun boylu yürüdü.)
  • He spoke tall. (Yüksek sesle konuştu.)
  • He laughed tall. (Geniş bir şekilde güldü.)
  • He thought tall. (Önemli bir şekilde düşündü.)
  • He worked tall. (Zor bir şekilde çalıştı.)

İsim

  1. Uzun boylu kişi.
  2. Yüksek yapı.
  3. Büyük şey.
  4. Önemli şey.
  5. Zor şey.

Örnekler

  • He is a tall. (O uzun boylu bir kişidir.)
  • The building is a tall. (Bina yüksek bir yapıdır.)
  • The mountain is a tall. (Dağ büyük bir şeydir.)
  • The problem is a tall. (Problem önemli bir şeydir.)
  • The task is a tall. (Görev zor bir şeydir.)

Fiil

  1. Uzun boylu olmak.
  2. Yüksek olmak.
  3. Büyük olmak.
  4. Önemli olmak.
  5. Zor olmak.

Örnekler

  • He talls. (O uzun boylu.)
  • The building talls. (Bina yüksek.)
  • The mountain talls. (Dağ büyük.)
  • The problem talls. (Problem önemli.)
  • The task talls. (Görev zor.)

Eş anlamlılar

  • Long
  • High
  • Large
  • Great
  • Difficult

Zıt anlamlılar

  • Short
  • Low
  • Small
  • Little
  • Easy

Yayımlandı

kategorisi