cephe

  1. Bir şeyin veya yapının ön tarafta bulunan bölümü, alnaç

    Örnek:

    Başını kaldırarak köşkün karanlık cephesine baktı. P. Safa

  2. Belli bir düşünce, istek çevresinde sağlanan beraberlik.

  3. Yan, yön, taraf

    Örnek:

    Hakikatin bin bir cephesi ve başka başka görünüşleri yok mudur? A. Ş. Hisar

  4. Üzerinde savaşın sürdüğü bölge

    Örnek:

    Meydan muharebesi, yüz kilometrelik cephe üzerinde cereyan ediyordu. Atatürk

  5. Farklı ısıdaki iki su kütlesi arasındaki sınır.

  6. Yerde veya daha yükseklerde sıklık, sıcaklık bakımından iki ayrı hava yığınının karşılaştıkları yer.


Yayımlandı

kategorisi