doruğuna:
Anlamı:
- En yüksek nokta veya seviye.
- Bir şeyin en yoğun veya en güçlü olduğu zaman.
- Bir şeyin sonu veya tamamlanması.
Örnekler:
- Dağın doruğuna ulaştık.
- Kariyerinin doruğundaydı.
- Aşkımızın doruğundaydık.
- Olaylar doruğuna ulaştı.
- Kitap doruğuna ulaştı.
İngilizce karşılığı:
- peak
- summit
- apex
- pinnacle
- zenith
Örnekler:
- We reached the peak of the mountain.
- He was at the peak of his career.
- We were at the peak of our love.
- The events reached their peak.
- The book reached its peak.
doruğuna ulaşmak:
Anlamı:
- En yüksek noktaya veya seviyeye ulaşmak.
- En yoğun veya en güçlü hale gelmek.
- Sonuna veya tamamlanmasına ulaşmak.
Örnekler:
- Dağın doruğuna ulaştık.
- Kariyerinin doruğuna ulaştı.
- Aşkımızın doruğuna ulaştık.
- Olaylar doruğuna ulaştı.
- Kitap doruğuna ulaştı.
İngilizce karşılığı:
- to reach the peak
- to summit
- to apex
- to pinnacle
- to zenith
Örnekler:
- We reached the peak of the mountain.
- He reached the peak of his career.
- We reached the peak of our love.
- The events reached their peak.
- The book reached its peak.
doruğundan düşmek:
Anlamı:
- En yüksek noktadan veya seviyeden düşmek.
- Daha az yoğun veya daha az güçlü hale gelmek.
- Sonundan veya tamamlanmasından uzaklaşmak.
Örnekler:
- Dağın doruğundan düştük.
- Kariyerinin doruğundan düştü.
- Aşkımızın doruğundan düştük.
- Olaylar doruğundan düştü.
- Kitap doruğundan düştü.
İngilizce karşılığı:
- to fall from the peak
- to descend from the summit
- to fall from the apex
- to fall from the pinnacle
- to fall from the zenith
Örnekler:
- We fell from the peak of the mountain.
- He fell from the peak of his career.
- We fell from the peak of our love.
- The events fell from their peak.
- The book fell from its peak.