Drama Queen
Anlamı:
- Abartılı veya aşırı duygusal tepkiler veren kişi.
- Dikkat çekmek için sürekli olarak dram yaratan kişi.
- Her şeyi olduğundan daha büyük gösteren kişi.
Örnekler:
- “O kadar drama queen ki, küçük bir sorun bile onu ağlatabilir.”
- “Bu kız arkadaşım tam bir drama queen. Sürekli olarak kavga çıkarıyor ve beni strese sokuyor.”
- “Patronum çok drama queen. Her şeyi olduğundan daha büyük gösteriyor ve sürekli olarak çalışanlarına bağırıyor.”
Kökeni:
“Drama queen” ifadesi ilk olarak 19. yüzyılda kullanılmaya başlandı. O dönemde, tiyatro oyunlarında aşırı duygusal roller oynayan kadın oyunculara “drama queen” deniyordu. Daha sonra, bu ifade günlük hayatta da kullanılmaya başlandı ve abartılı veya aşırı duygusal tepkiler veren kişileri tanımlamak için kullanılmaya başlandı.
Kullanımı:
“Drama queen” ifadesi genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır. Ancak, bazen bu ifade şaka amaçlı veya eğlenceli bir şekilde de kullanılabilir. Örneğin, bir arkadaşınızın aşırı duygusal bir tepki verdiğini gördüğünüzde, ona “drama queen” diyerek şaka yapabilirsiniz.
Eş anlamlıları:
- Abartılı
- Aşırı duygusal
- Dikkat çekici
- Dramatik
- Gösterişli
- Histerik
- Melodramatik
- Şımarık
- Zırlak
Zıt anlamlıları:
- Sakin
- Dengeli
- Mantıklı
- Aklı başında
- Olgun
- Ciddi
- Gerçekçi
- Pratik
- Tutumlu
- İdareli
Drama Queen İle İlgili İngilizce ve Türkçe Örnek Cümleler:
- She is such a drama queen. She always makes a big deal out of everything. (O tam bir drama queen. Her şeyi olduğundan daha büyük gösteriyor.)
- I can’t believe he’s such a drama queen. He’s always crying and complaining. (İnanamıyorum, o tam bir drama queen. Sürekli ağlıyor ve şikayet ediyor.)
- My sister is a total drama queen. She’s always making a scene. (Kız kardeşim tam bir drama queen. Sürekli olarak kavga çıkarıyor.)
- He’s such a drama queen. He’s always trying to get attention. (O tam bir drama queen. Sürekli olarak dikkat çekmeye çalışıyor.)
- I can’t stand drama queens. They’re so annoying. (Drama queen’lere tahammül edemiyorum. Çok sinir bozucu oluyorlar.)
- She’s a drama queen. She’s always making a big deal out of everything. (O tam bir drama queen. Her şeyi olduğundan daha büyük gösteriyor.)
- I can’t believe he’s such a drama queen. He’s always crying and complaining. (İnanamıyorum, o tam bir drama queen. Sürekli ağlıyor ve şikayet ediyor.)
- My sister is a total drama queen. She’s always making a scene. (Kız kardeşim tam bir drama queen. Sürekli olarak kavga çıkarıyor.)
- He’s such a drama queen. He’s always trying to get attention. (O tam bir drama queen. Sürekli olarak dikkat çekmeye çalışıyor.)
- I can’t stand drama queens. They’re so annoying. (Drama queen’lere tahammül edemiyorum. Çok sinir bozucu oluyorlar.)