Familiar
İngilizce Anlamı:
- (bir kişi veya şeyle) iyi tanınan veya aşina olan; yakın bir ilişki veya bilgiye sahip olan.
- (bir şey) iyi bilinen veya yaygın olarak bilinen; sıklıkla karşılaşılan veya deneyimlenen.
- (bir şey) rahat veya alışılmış olan; yabancı veya garip olmayan.
- (bir şey) yakın veya samimi olan; resmi veya mesafeli olmayan.
- (bir şey) aile veya arkadaşlarla ilgili olan; kişisel veya özel olan.
- (bir şey) bir aile veya arkadaş grubuna özgü olan; özel veya gizli olan.
- (bir şey) bir yere veya bir şeye özgü olan; yerel veya bölgesel olan.
- (bir şey) bir meslek veya faaliyetle ilgili olan; uzman veya teknik olan.
- (bir şey) bir konu veya alanla ilgili olan; bilgili veya deneyimli olan.
- (bir şey) bir amaç veya hedefle ilgili olan; uygun veya uygun olan.
Türkçe Anlamı:
- (bir kişi veya şeyle) iyi tanınan veya aşina olan; yakın bir ilişki veya bilgiye sahip olan.
- (bir şey) iyi bilinen veya yaygın olarak bilinen; sıklıkla karşılaşılan veya deneyimlenen.
- (bir şey) rahat veya alışılmış olan; yabancı veya garip olmayan.
- (bir şey) yakın veya samimi olan; resmi veya mesafeli olmayan.
- (bir şey) aile veya arkadaşlarla ilgili olan; kişisel veya özel olan.
- (bir şey) bir aile veya arkadaş grubuna özgü olan; özel veya gizli olan.
- (bir şey) bir yere veya bir şeye özgü olan; yerel veya bölgesel olan.
- (bir şey) bir meslek veya faaliyetle ilgili olan; uzman veya teknik olan.
- (bir şey) bir konu veya alanla ilgili olan; bilgili veya deneyimli olan.
- (bir şey) bir amaç veya hedefle ilgili olan; uygun veya uygun olan.
Örnekler:
- I am familiar with the city because I have lived here for many years. (Uzun yıllardır burada yaşadığım için şehre aşinayım.)
- The song is very familiar to me. I have heard it many times before. (Şarkı bana çok tanıdık geliyor. Daha önce birçok kez duydum.)
- I am not familiar with this type of food. I have never tried it before. (Bu tür yemeğe aşina değilim. Daha önce hiç denemedim.)
- We are familiar with each other because we work in the same office. (Birbirimizi tanıyoruz çünkü aynı ofiste çalışıyoruz.)
- I am familiar with the company’s products because I have used them for many years. (Şirketin ürünlerine aşinayım çünkü yıllardır kullanıyorum.)
- I am not familiar with this computer program. I have never used it before. (Bu bilgisayar programına aşina değilim. Daha önce hiç kullanmadım.)
- The book is familiar to me because I have read it before. (Kitap bana tanıdık geliyor çünkü daha önce okudum.)
- I am familiar with the city’s history because I have studied it in school. (Şehrin tarihine aşinayım çünkü okulda okudum.)
- I am not familiar with this type of music. I have never heard it before. (Bu tür müziğe aşina değilim. Daha önce hiç duymadım.)
- We are familiar with each other because we have been friends for many years. (Birbirimizi tanıyoruz çünkü yıllardır arkadaşız.)