hold up ne demek

“Hold Up” İfadesinin Kapsamlı İncelemesi: Anlam, Kullanım ve Çeviri

Giriş

“Hold up” ifadesi, İngilizce’de yaygın olarak kullanılan çok yönlü bir deyimdir. Çeşitli anlamlara gelebilir ve farklı bağlamlarda kullanılabilir. Bu makale, “hold up” ifadesinin kapsamlı bir incelemesini sunarak, anlamını, kullanımını ve Türkçe çevirilerini ayrıntılı bir şekilde ele alacaktır.

Anlamı

“Hold up” ifadesinin birincil anlamı “durmak” veya “geciktirmek”tir. Ancak, bağlama bağlı olarak başka anlamlar da ifade edebilir:

  • Soygun: Birini silah veya başka bir tehdit kullanarak soymak.
  • Engelleme: Birinin ilerlemesini veya bir şeyin gerçekleşmesini engellemek.
  • Geciktirme: Bir şeyi daha sonraki bir zamana ertelemek veya geciktirmek.
  • Dayanma: Zorluklara veya baskılara dayanmak.
  • Bekleme: Birinin veya bir şeyin gelmesini veya olmasını beklemek.

Kullanımı

“Hold up” ifadesi, hem fiil hem de isim olarak kullanılabilir. Fiil olarak kullanıldığında, genellikle şu şekilde kullanılır:

  • Hold someone up: Birini soymak veya engellemek.
  • Hold something up: Bir şeyi geciktirmek veya ertelemek.
  • Hold up: Dayanmak veya beklemek.

İsim olarak kullanıldığında, “hold up” genellikle şu anlamlara gelir:

  • Soygun: Birini silah veya başka bir tehdit kullanarak soyma eylemi.
  • Engelleme: Birinin ilerlemesini veya bir şeyin gerçekleşmesini engelleme eylemi.
  • Geciktirme: Bir şeyi daha sonraki bir zamana erteleme veya geciktirme eylemi.

Türkçe Çevirileri

“Hold up” ifadesinin Türkçe’ye çevirisi, bağlama bağlı olarak değişebilir. En yaygın çeviriler şunlardır:

  • Soygun: Soygun
  • Engelleme: Engelleme
  • Geciktirme: Geciktirme
  • Dayanma: Dayanma
  • Bekleme: Bekleme

Örnekler

“Hold up” ifadesinin kullanımına ilişkin bazı örnekler:

  • Fiil olarak:
    • “The robbers held up the bank and stole all the money.” (Soyguncular bankayı soydu ve tüm parayı çaldı.)
    • “The traffic accident held up our journey.” (Trafik kazası yolculuğumuzu geciktirdi.)
    • “I’m holding up well despite the challenges.” (Zorluklara rağmen iyi dayanıyorum.)
  • İsim olarak:
    • “The hold up at the bank was a major news story.” (Bankadaki soygun büyük bir haber hikayesiydi.)
    • “The hold up in traffic caused us to miss our flight.” (Trafikteki gecikme uçağımızı kaçırmamıza neden oldu.)
    • “I’m sorry for the hold up, but I’m still waiting for the documents.” (Gecikme için özür dilerim, ancak belgeleri hala bekliyorum.)

Sonuç

“Hold up” ifadesi, İngilizce’de çok yönlü ve yaygın olarak kullanılan bir deyimdir. Çeşitli anlamlara gelebilir ve farklı bağlamlarda kullanılabilir. Bu makale, ifadenin anlamını, kullanımını ve Türkçe çevirilerini ayrıntılı bir şekilde ele alarak, İngilizce-Türkçe çevirilerde doğruluk ve akıcılık sağlamaya yardımcı olmayı amaçlamaktadır.


Yayımlandı

kategorisi