increasing ne demek

increasing

Anlamı:

  • Daha fazla hale gelmek
  • Miktar veya yoğunlukta artmak
  • Daha sık veya daha yoğun hale gelmek
  • Daha büyük veya daha önemli hale gelmek
  • Daha güçlü veya daha etkili hale gelmek

Örnekler:

  • The population of the city is increasing rapidly. (Şehrin nüfusu hızla artıyor.)
  • The cost of living is increasing every year. (Yaşam maliyeti her yıl artıyor.)
  • The number of people using the internet is increasing all the time. (İnternet kullanan kişi sayısı sürekli artıyor.)
  • The popularity of social media is increasing among young people. (Sosyal medyanın popülaritesi gençler arasında artıyor.)
  • The influence of technology on our lives is increasing. (Teknolojinin hayatımızdaki etkisi artıyor.)

Türkçe Anlamı:

  • Artan
  • Giderek artan
  • Yükselen
  • Çoğalan
  • Fazlalaşan

Örnekler:

  • Artan nüfus nedeniyle şehirlerdeki trafik yoğunluğu da artıyor.
  • Giderek artan fiyatlar nedeniyle insanlar geçim sıkıntısı çekiyor.
  • Yükselen enflasyon nedeniyle insanların alım gücü düşüyor.
  • Çoğalan hastalıklar nedeniyle sağlık sistemleri zorlanıyor.
  • Fazlalaşan atıklar nedeniyle çevre kirliliği artıyor.

increasing kelimesi, İngilizce’de sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Bu kelime, genellikle olumlu bir anlamda kullanılır. Ancak, bazı durumlarda olumsuz bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “increasing pollution” (art


Yayımlandı

kategorisi