it’s not so bad

“It’s Not So Bad” İfadesinin İngilizce ve Türkçe Anlamı

“It’s not so bad” ifadesi, İngilizce’de yaygın olarak kullanılan ve “o kadar da kötü değil” anlamına gelen bir deyimdir. Bu ifade, bir durumun veya deneyimin ilk başta göründüğü kadar kötü olmadığını belirtmek için kullanılır.

İngilizce Anlamı

“It’s not so bad” ifadesi, genellikle bir durumun veya deneyimin beklentilerin altında olduğu durumlarda kullanılır. Örneğin, bir kişi yeni bir işe başlamış ve işin ilk başta zor olduğunu düşünmüş olabilir. Ancak bir süre sonra işe alıştıkça ve işin aslında o kadar da kötü olmadığını fark ettikçe “it’s not so bad” diyebilir.

Bu ifade aynı zamanda bir durumun veya deneyimin ilk başta göründüğü kadar kötü olmadığını vurgulamak için de kullanılabilir. Örneğin, bir kişi bir sınavdan düşük not almış olabilir ve başlangıçta çok üzülmüş olabilir. Ancak daha sonra sınavın aslında o kadar da zor olmadığını ve notunun o kadar da kötü olmadığını fark ettikçe “it’s not so bad” diyebilir.

Türkçe Anlamı

“It’s not so bad” ifadesinin Türkçe karşılığı “o kadar da kötü değil”dir. Bu ifade, Türkçede de bir durumun veya deneyimin ilk başta göründüğü kadar kötü olmadığını belirtmek için kullanılır. Örneğin, bir kişi yeni bir eve taşınmış ve evin başlangıçta beklediği gibi olmadığını düşünmüş olabilir. Ancak bir süre sonra eve alıştıkça ve evin aslında o kadar da kötü olmadığını fark ettikçe “o kadar da kötü değil” diyebilir.

Bu ifade aynı zamanda bir durumun veya deneyimin ilk başta göründüğü kadar kötü olmadığını vurgulamak için de kullanılabilir. Örneğin, bir kişi bir iş görüşmesine gitmiş ve görüşmenin ilk başta iyi geçmediğini düşünmüş olabilir. Ancak daha sonra görüşmenin aslında o kadar da kötü olmadığını ve şansının hala olduğunu fark ettikçe “o kadar da kötü değil” diyebilir.

Kullanım Örnekleri

  • “I thought the movie was going to be terrible, but it’s not so bad.” (Filmin korkunç olacağını düşünmüştüm ama o kadar da kötü değilmiş.)
  • “I was worried about the test, but it’s not so bad.” (Sınav için endişeleniyordum ama o kadar da kötü değilmiş.)
  • “I thought the new job was going to be really difficult, but it’s not so bad.” (Yeni işin gerçekten zor olacağını düşünmüştüm ama o kadar da kötü değilmiş.)
  • “I was afraid of the dentist, but it’s not so bad.” (Diş doktorundan korkuyordum ama o kadar da kötü değilmiş.)
  • “I thought the food was going to be bland, but it’s not so bad.” (Yemeğin tatsız olacağını düşünmüştüm ama o kadar da kötü değilmiş.)

Sonuç

“It’s not so bad” ifadesi, hem İngilizce hem de Türkçe’de yaygın olarak kullanılan ve “o kadar da kötü değil” anlamına gelen bir deyimdir. Bu ifade, bir durumun veya deneyimin ilk başta göründüğü kadar kötü olmadığını belirtmek veya vurgulamak için kullanılır.


Yayımlandı

kategorisi