rush ne demek

Rush: İngilizce ve Türkçe Anlamı ve Kullanımı

Rush, İngilizce’de “acele etmek, koşmak, hızla hareket etmek” anlamına gelen bir fiildir. Ayrıca, “acele, telaş, yoğunluk” anlamında bir isim olarak da kullanılır. Türkçesi ise “acele, telaş, yoğunluk” anlamına gelir.

Rush Fiilinin Kullanımı

Rush fiili, genellikle bir şeyi hızlı bir şekilde yapmak veya bir yere hızlı bir şekilde gitmek anlamında kullanılır. Örneğin:

  • I rushed to the airport to catch my flight. (Uçağımı yakalamak için havaalanına koştum.)
  • She rushed to the hospital when she heard her mother was sick. (Annesinin hasta olduğunu duyduğunda hastaneye koştu.)
  • We need to rush this project to meet the deadline. (Son teslim tarihine yetişmek için bu projeyi acele ettirmemiz gerekiyor.)

Rush İsiminin Kullanımı

Rush ismi, genellikle bir şeyin hızlı bir şekilde yapılması veya bir yere hızlı bir şekilde gidilmesi anlamında kullanılır. Örneğin:

  • There was a rush of people trying to get into the concert. (Konsere girmeye çalışan bir insan kalabalığı vardı.)
  • The rush hour traffic was terrible. (Saat başı trafik korkunçtu.)
  • I need a break from the rush of city life. (Şehir hayatının koşuşturmasından bir mola almam gerekiyor.)

Rush İfadesinin Diğer Anlamları

Rush ifadesi, “acele, telaş, yoğunluk” anlamının yanı sıra, aşağıdaki anlamlarda da kullanılır:

  • Bir grup insanın veya hayvanın hızlı bir şekilde hareket etmesi. Örneğin:
    • A rush of water flooded the basement. (Bir su baskını bodrumu su bastı.)
    • A rush of adrenaline gave me the strength to keep going. (Bir adrenalin patlaması bana devam etme gücü verdi.)
  • Bir şeyin hızlı bir şekilde artması veya azalması. Örneğin:
    • The stock market experienced a rush of activity after the news was announced. (Haber duyulduktan sonra borsa hareketli bir gün geçirdi.)
    • The price of oil saw a sudden rush downward. (Petrol fiyatları aniden düştü.)
  • Bir şeyin çok popüler olması veya çok talep görmesi. Örneğin:
    • The new movie is all the rush right now. (Yeni film şu anda çok popüler.)
    • There was a rush on tickets for the concert. (Konser biletleri için büyük bir talep vardı.)

Rush İfadesinin Örnek Cümleler

  • I’m in a rush, so I’ll just grab a quick bite to eat. (Acelem var, bu yüzden sadece bir şeyler atıştıracağım.)
  • The doctor told me to take it easy and avoid any rush. (Doktor bana sakin olmamı ve herhangi bir telaştan kaçınmamı söyledi.)
  • The rush of the river was deafening. (Nehrin akışı sağır ediciydi.)
  • The rush of emotions was overwhelming. (Duygu seline kapılmıştım.)
  • The rush of people trying to get on the train was chaotic. (Trene binmeye çalışan insanların koşuşturması kaotikti.)

Rush İfadesinin Türkçesi

Rush ifadesinin Türkçesi “acele, telaş, yoğunluk”tur. Bu ifade, genellikle bir şeyin hızlı bir şekilde yapılması veya bir yere hızlı bir şekilde gidilmesi anlamında kullanılır. Örneğin:

  • Acele et, yoksa uçağı kaçırırız.
  • Hastaneye acele gitmem gerekiyor.
  • Şehir hayatının koşuşturmasından bıktım.

Sonuç

Rush ifadesi, İngilizce’de ve Türkçe’de “acele, telaş, yoğunluk” anlamına gelir. Bu ifade, genellikle bir şeyin hızlı bir şekilde yapılması veya bir yere hızlı bir şekilde gidilmesi anlamında kullanılır. Rush ifadesinin diğer anlamları arasında, bir grup insanın veya hayvanın hızlı bir şekilde hareket etmesi, bir şeyin hızlı bir şekilde artması veya azalması ve bir şeyin çok popüler olması veya çok talep görmesi yer alır.


Yayımlandı

kategorisi