sliding ne demek

Sliding

İngilizce Anlamı:

  1. (bir yüzey üzerinde) pürüzsüz bir şekilde hareket etmek
  2. (bir yuvada veya kanalda) ileri geri hareket etmek
  3. (bir ölçek veya gösterge üzerinde) yukarı veya aşağı hareket etmek
  4. (bir pozisyondan diğerine) yavaşça veya kademeli olarak hareket etmek
  5. (bir konudan diğerine) kolayca veya çaba harcamadan geçmek
  6. (bir sorumluluktan veya yükümlülükten) kaçınmak veya kurtulmak

Türkçe Anlamı:

  1. kaymak
  2. sürmek
  3. kaydırmak
  4. kaydırma
  5. kayma
  6. kayganlık
  7. kaydırak
  8. kaydırma mekanizması
  9. kaydırma düğmesi
  10. kaydırma çubuğu

Örnekler:

  • The child was sliding down the slide. (Çocuk kaydıraktan kayıyordu.)
  • The door slid open. (Kapı kayarak açıldı.)
  • The needle slid up the scale. (İğne ölçekte yukarı kaydı.)
  • The economy is sliding into recession. (Ekonomi durgunluğa doğru kayıyor.)
  • He slid from one topic to another. (Bir konudan diğerine kaydı.)
  • She tried to slide out of her responsibilities. (Sorumluluklarından kurtulmaya çalıştı.)

Sliding kelimesi günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Farklı bağlamlarda farklı anlamlarda kullanılabilir. Bu nedenle, cümle içindeki anlamına dikkat etmek önemlidir.

Sliding kelimesinin eş anlamlıları arasında slip, glide, drift ve slide kelimeleri yer almaktadır.

Sliding kelimesinin zıt anlamlıları arasında ise stick, grip, hold ve catch kelimeleri yer almaktadır.

Sliding kelimesi ile ilgili olarak aşağıdaki deyimler de sıklıkla kullanılır:

  • slide into: yavaşça veya kademeli olarak bir duruma veya pozisyona girmek
  • slide out of: bir sorumluluktan veya yükümlülükten kaçınmak veya kurtulmak
  • slide by: bir şeyi fark etmeden veya dikkat etmeden geçmek
  • slide over: bir kenara veya başka bir yere hareket etmek
  • slide down: bir yüzeyden aşağı doğru hareket etmek

Sliding kelimesi ile ilgili olarak aşağıdaki atasözleri de sıklıkla kullanılır:

  • A slip of the tongue may cause a great deal of trouble. (Dil sürçmesi büyük sorunlara yol açabilir.)
  • Better to slip with the foot than with the tongue. (Ayakla kaymak dille kaymaktan iyidir.)
  • He who slides on ice must hold himself up. (Buzda kayan kendini tutmalıdır.)
  • A rolling stone gathers no moss. (Yuvarlanan taş yosun tutmaz.)
  • The early bird catches the worm. (Erken kalkan kuş solucanı kapar.)

Yayımlandı

kategorisi