-
Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak
Örnek:O zamanlar … mezarlıkların serviliklerine gizlenen eski bülbül yuvaları meşhurdu. A. Ş. Hisar
-
Genellikle ailenin oturduğu ev
Örnek:İnsanın kendi yuvasından daha sıcak … ve samimi; hiçbir yer olmazdı. S. F. Abasıyanık
-
İki buçukla dört yaş arası çocukların bakıldığı, okul öncesi eğitim kurumu.
-
Kimsesizlere veya yoksullara yardım etmek ve onları barındırmak amacıyla açılan yer.
-
Bir şeyin içinde yerleşmiş olduğu veya yerleştirildiği oyuk.
-
Bazı kötü nitelikli kimselerin çok bulunduğu, toplandığı yer.
-
Bir şeyin öğretildiği yer.
-
Bir şeyin çok bulunduğu yer.
-
Elektrik akımını almak için fişin sokulduğuyuva; fişyuvası.
-
Aynı unsurlardan oluşan küme, özellikle hücrelerin kendilerine yabancı bir dokuda birikmesiyle oluşan kümelenme. Kimi neoplastik ve hamartomatöz dermatozislerde, en çok epidermis ve/veya dermis içindeki hücrelerin sınırlı gruplaşmasında görülür.
-
Kuşların, yumurtlamak ve yavruların büyütmek üzere hazırladıkları yatak, kuş yuvası veya barınağı.
-
Üç ve dört yaşlarındaki çocuklar için açılan ve genellikle gündüzleri çalışan kadınların çocuklarını sabah bırakıp akşam aldıkları okulöncesi eğitim kurumu.
yuva
Yayımlandı
kategorisi